Page 132 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 132

mak istediğimizde oldu.
            Daha bir hafta önce, “ölmek istemiyorum” diye bağıran ama hiçbirimizin kurtaramadığı
            Emine ile birlikte üç kadın öldürüldü.

            Ülkenin dört bir yanında ormanlar cayır cayır yandı ve hepimiz sadece izledik. Uçakla-
            rımızın motoruna kuşların yuva yaptığını söyledi orman bakanı espirili bir şekilde . O
            espiri yaptığında ormanlar hala cayır cayır yanıyordu. Bu arada Kaz dağları da yağma-
            landı, Munzur Dağları maden rezerv alanı olarak ilan edildi. Yani devlet, doğa ile de bir
            savaş halinde.

            Bütün bunlar barışa beş kala gerçekleşti. Oysa ne kadar kolay barışmak. Demokrasi ve
            hukukun üstünlüğünü hakim kılacaksın, kayyum atamayacaksın, öldürmeyeceksin, iş-
            kence etmeyeceksin, nefret söylemlerini kullanmayacaksın, basın ve ifade özgürlüğüne
            saygı duyacaksın, doğayı talan edip yağmalamayacaksın, savaşmak yerine barışacaksın.

            Halklarıyla, hukukla, demokrasiyle, komşularıyla, doğasıyla ve kendisi ile barışık bir
            devlet; hepimizi daha mutlu ve müreffeh kılar.

            Her koşulda halkların barış hakkını savunmaya ve talep etmeye devam edeceğiz.

                                                         Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu
                                    ________o0o________


            • 2019 Adli Yıl Açılış Açıklaması...


            BASINA ve KAMUOYUNA

            2 Eylül 2019
            Değerli Basın Mensupları,

            Büyük hengameler, ağır hak ihlalleri eşliğinde 2019-2020 adli yılı bugün başladı. Maa-
            lesef Türkiye yargısı derin bir kriz içerisinde. Tarafsızlık ve bağımsızlığını yitiren, yar-
            gıç güvencesi konusunda ağır yaralar alan yargının, bu duruma karşı bir tepki geliştir-
            memesi, adeta boyun eğmesi, kısa vadede bu sorunu aşamayacağımızı göstermektedir.
            Yargı, memleketin sorunlarını çözmek bir yana, kendisi sorunun bir parçası haline gel-
            miştir. Türkiye yargısının en kronik sorunu, iktidar bloğu ile zihinsel ve fiziksel yakınlı-
            ğıdır. Yargı, yürütme karşısında zihinsel ve fiziksel özerkliğini sağlamadığı, en azından
            bunun çabasını göstermediği sürece bu kaostan kurtulma şansını da bulamayacaktır.
            Yargıyı özgürleştirmeden, bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamadan memlekete ne de-
            mokrasi getirebilirsiniz, ne de refah. Bu nedenlerle yürütmeyi, yargı üzerindeki etkisini
            ve baskısını kaldırmaya çağırıyoruz.
            Değerli Basın Mensupları Sevgili Meslektaşlarım,

            Türkiye’de şu anda 94 hukuk fakültesi bulunmaktadır. Bunlar yetmiyormuş gibi her
            gün yeni hukuk fakülteleri açılmaktadır. Hiçbir altyapısı olmadan açılan bu fakülteler,
                                                 131
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137