Page 96 - CMK Görevlendirmeleri İçin Uygulamada Rehber El Kitabı
P. 96
CMK GÖREVLENDİRMELERİ İÇİN UYGULAMADA REHBER EL KİTABI
çıkarılmayan, yakalama veya tutuklama nedenleri ve hakların-
daki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı
bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan, yakalanmaları veya
tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen, ya da hakkındaki ara-
ma kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen, kişilerin tazminat
istemleri konusunda, asıl davada hüküm verilmesini veya veri-
len hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır.
Zira bu talepler, asıl davanın sonucunu etkileyici veya asıl da-
vanın sonucuna bağlı talepler değildir (Yargıtay 12. Ceza Daire-
sinin 1/7/2015 Tarihli, 2014/20624 Esas ve 2015/12265 Karar
tarihli kararı).
Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale, te-
mel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin ölçütlerin
belirlendiği Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara
uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 19. maddesinin ihla-
lini teşkil edecektir. Bu sebeple sınırlamanın Anayasa’nın 13.
maddesinde öngörülen ve tutuklama tedbirinin niteliğine uygun
düşen, kanun tarafından öngörülme, Anayasa’nın ilgili madde-
lerinde belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına da-
yanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun
olup olmadığının belirlenmesi gerekir (AYM, Halas Aslan, B.
No: 2014/4994, 16/2/2017).
Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulun-
ması” koşulundaki “olgu” kavramı soyut değil somut durumla-
rın varlığını ifade etmektedir; yine kuvvetli şüphe sebeplerinin
varlığı ifadesinde geçen “sebep” kavramı da aynı şekilde soyut
değildir; somuttur ve ortaya gerekçeleriyle konulması gerekir.
Öyle ise tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin bulunması yet-
memekte, bunun varlığını ortaya koyan olguların ve sebeplerin
95