Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Soykırım Mağdurlarını Saygıyla Anıyoruz

24.04.2020

BASINA ve KAMUOYUNA

 

1915…

Zorla yerinden edilme…

Tehcir…

Büyük felaket…

Jenosid…

Soykırım…

 

1914 Osmanlı nüfus sayımına göre Türkiye sınırları içerisinde 1.173.422; Diyarbekir’de ise    65.850 Ermeni yaşıyordu. Şimdi Diyarbekir’de neredeyse iki elin parmakları kadarlar.

 

1915 yılının Mayıs ayında 635 kişi, Musul’a gönderilecekleri söylenerek Diyarbakır’da Dicle Nehri üzerinde keleklere bindirildi. Başlarında muhafızlar vardı. Şefka, bugünkü adıyla Suçeken köyüne geldiklerinde keleklerden indirildiler ve öldürüldüler.

 

Kardeş halka ait yer isimleri değiştirildi, tıpkı Kürtçe olanların değiştirilmesi gibi. Komşularımız, demirci ustamız, duvar ustamız, kirvemize dair her şeyi silerek Onları ve Onların başına gelenleri unutmamızı istediler. Unutmadık, geçmişle yüzleşmediğimiz sürece de unutmayacağız.     

 

Geçmişte yaşanan acıları, içinizden çıkaramazsınız, söküp atamazsınız. Trajedi ve onun neden olduğu acı ne kadar büyükse, o kadar uzun süre sizi takip eder.   Resmi görüşün tezleri ne söylerse söylesin, Ermenilerin başına gelenler konusunda en güvenilir kaynaklarımız ninelerimiz ve dedelerimizin acı ve utançla bezeli hikayeleridir. Belleğimize kazınan  bu sözlü tarih hikayelerini; korkuyla, ağlayarak ve utançla dinledik.

 

1915’te yaşanılanlar, politik tartışmalara ve uluslar arası ilişkilere malzeme edilemeyecek kadar önemli ve insani bir sorundur. Demokratik bir gelecek kurmak, kabuk bağlayan ama bir türlü iyileşmeyen yaralarımızın tümden iyileşmesi için bu geçmişle yüzleşmekten ve helalleşmekten başka bir yol yoktur.

 

1915 yılında;

zorla yerinden edilen,

tehcire uğrayan,

büyük felaketler yaşayan,

soykırım mağdurlarını,

saygıyla anıyoruz.

 

DİYARBAKIR BAROSU