Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
İşkencenin Önlenmesi Ve İstanbul Protokolünün Uygulanması Amacıyla, Hukuk Ve Tıp Fakültelerinde İstanbul Protokolünün Eğitim Müfredatına Alınması İçin Üniversiteler Arası Kurula Başvuru Yapılmıştır.

18.11.2021

BASINA VE KAMUOYUNA


1136 sayılı Avukatlık Kanunu 76. Maddesinde Barolar ‘’…hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır’’ şeklinde tanımlanmıştır. Diyarbakır Barosu kurulduğu günden bu yana demokrasi ve insan hakları ve hukukun üstünlüğünün etkin bir savunucusu olmuştur. Diyarbakır Barosu bu yasal ve tarihsel konumunun gereği olarak adli ve idari pratiğin taraf olunan sözleşmelere ve yasalara uygunluğunun sağlanma için çalışmalar yapmanın yanı sıra yasal mevzuatında bu sözleşmelere ve belgelere aykırı olmasının tespiti halinde de öneriler de bulunmaktadır.
Diyarbakır Barosu insan hakları alanında yürüttüğü çalışmalarda işkenceyle mücadele ve işkencenin önlenmesine ayrı bir önem atfetmiştir. İnsanlığa karşı suç olarak görülen işkence; uluslararası toplum ve bizler için ciddi bir endişe konusudur. Bundan hareketle işkence mutlak yasaklılığı sağlayan ulusal arası ve bölgesel bildirgeler, sözleşmeler yapılmış, denetim organları oluşturulmuştur. İşkence ve kötü muameleye ilişkin devletin “etkili soruşturma, adil yargılama ve cezalandırma konusunda sorumluluğunu düzenleyen belgelerden biri de İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu (İstanbul Protokolü)’dür.  İstanbul Protokolü ile devletlerin bireyleri işkenceden korumanın en temel unsurlarından biri olan etkili belgelendirme amaçlanmıştır.
Türkiye İstanbul Protokolüne taraf devletlerden biridir. Diyarbakır Barosu; adli ve idari pratiğin İstanbul protokolüne uygun olmadığı görüş ve kanaatindedir. Hakeza AİHM’de sözleşmecinin 3. Maddesi kapsamında Türkiye  ile ilgili verdiği kararlarda   ‘’ İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu (İstanbul Protokolü)’’na uygun belgelendirme yapılmadığını altını çizmiş ve Türkiye’yi bu gerekçeyle mahkum etmiştir..  
Diyarbakır Barosu işkencenin önlenmesi ve İstanbul protokolünün uygulanmasının yollarından birinin de hukukçuların ve hekimlerin akademik eğitimlerinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi olduğu görüş ve kanaatindedir. Diyarbakır Barosu bu görüş doğrultusunda üniversiteler arası kurul Başkanlığı’na başvuru yaptı. Başvuruda; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 11/b. maddesinin 1,3 ve 4. fıkralarında kurulu verilen görevlerin altını çizerek, hukuk ve tıp fakültelerinde adli tıp derslerinde İstanbul Protokolü’nün temel konular arasına alınması için çalışmalar yapılmasını ve yapılacak çalışmalar konusunda Diyarbakır Barosu’nun bilgilendirilmesini istemiştir.
Diyarbakır Barosu , İstanbul protokolünün uygulanmasının adli ve idari pratiğinin takipçisi olmanın yanı sıra bu konudaki tüm çalışmaları ve gelişmeleri kamuoyunun bilgisine ve dikkatine sunacaktır.

Başvuru dilekçesine ulaşmak için TIKLAYINIZ