Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir

03.05.2020

 

Çocukların Cinsel İstismarının Affı Olmaz!

Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunu işlemiş faillere infaz indirimi adı altında af
getirilmeye çalışılmasına ilişkin Nafaka Hakkı Kadın Platformu ve TCK 103 Kadın
Platformu olarak görüşümüzdür:

İktidarın, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen erkeklerin istismar suçundan affedilmesine
yönelik bir tasarı hazırladığıyla ilgili haberler bir süredir basına yansımaktadır. Son çıkan
haberlere göre AKP tarafından 15 yaş farkının bir kriter olarak benimsenmiş olduğu ve çocuk
istismarını meşrulaştıracak bu affın bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra, Ocak 2020 gibi
meclise getirileceği söylenmekte. AKP 2016 yılından beri sistematik olarak çocuk yaşta, zorla
ve erken evlendirmelerin önünü açacak, çocuk istismarını meşrulaştıracak bu af da dahil,
birtakım yasa değişiklikleri ve uygulamaları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede,
kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılında Torba Kanun ile çocukların cinsel
istismarına ilişkin cezayı düzenleyen TCK 103. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına 12 yaş ayrımı
getirilmiş, 12 yaş altındaki cinsel istismar suçlarına ağırlaştırılmış cezalar getirilmiş, 12 yaş
sınırının neye göre belirlendiği ise kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Şu anda getirilmek istenen af,
15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de
kapsayacaktır. Yani 12 yaşında bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkek ile evlendirilmesi
durumunda cezasızlık yoluna gidilmek istenmektedir. Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu
faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceğini öngörüyoruz. Nitekim, Elbistan Ağır
Ceza Mahkemesi kendisinden 9 yaş küçük olan 12 yaşındaki kuzenini evlilik görüntüsü altında
istismar eden ve olay gerçekleştiği zamanda “kız çocuğunun yaşını bilmediğini” savunan faili
beraat ettirmiş ve Yargıtay da oy çokluğuyla bu kararı onamıştır. “Geleneksel değer yargıları,
birlikteliklerin sorunsuz devam etmesi, mağdurun şikayetçi olmaması, ceza verilmesi halinde
aile yapısının zarar göreceği” gibi gerekçelerle verilen bu karar, 15 yaş altındaki çocukların
cinsel istismarının meşrulaştırılmasının alt yapısının sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir.
Ayrıca böyle bir af, 2005 yılında kanundan çıkarılan “tecavüzcü ile evlilik durumunda
cezasızlık sağlayan” maddenin geri getirilmeye çalışıldığını göstermektedir.
İstismar suçunu evlenme koşullu bir düzenleme ile aklamak çocukların tekrarla istismara maruz
bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkûm edilmesi anlamına gelmektedir. AKP’nin “ Affı
bir defaya mahsus yapacağız” açıklaması, “Bir kereden bir şey olmaz” zihniyetinin devam
ettiğini göstermektedir. Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş
ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi
sonucunda çocuklarıyla birlikte ortada kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir.
Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların
cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz. İktidara tekrar
sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse
neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta! Faillerin değil, çocukların
mağduriyetlerini öncelemek ve dahası önlemek elinizde! İstismarcıları affetmek yerine
çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin!

Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını
çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman
kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel
davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla
evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve                                                                                                                                          bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi
gerekmektedir.

Tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar
olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya
çağırıyoruz!