Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü Raporu Meslektaşlarımız ve Basın Mensupları İle Paylaşıldı

24.01.2024

Değerli basın emekçileri, kıymetli meslektaşlar;

 24 Ocak 1977 tarihinde İspanya’da katledilen avukatlar anısına, 24 Ocak günü 2010 yılından beri Tehlike Altındaki Avukatlar Günü olarak kabul edilmektedir.

Her yıl farklı ülkelerde, mesleklerini ifa eden avukatlara ithaf edilen bugün, 2012 ve 2019 yıllarında Türkiye’deki Avukatlara ithaf edilmiştir. Bu yıl ise İran’daki Avukat meslektaşlarımıza atfedilmiş bir kez daha hukuka, adil yargılanmaya ve avukat haklarına saygıya yönelik çağrılar yapılmıştır.

Tehlike Altındaki Avukatlar Gününün ilk kez düzenlendiği 2010 yılından bugüne Türkiye’de avukatlara yönelik duruşma salonlarında, keşif ve haciz mahallerinde, ofislerinde sözlü ve fiziki saldırılar devam etmiş, avukatlara uygulanan yargı tacizi, baskı ve tehditler de artarak devam etmiştir.

Türkiye’de savunma makamını temsil etmenin getirdiği zorluğun yanı sıra, İnsan Hakları alanında yaşanan ihlallere yönelik çalışmaları nedeniyle avukatlar yargı tehdidine maruz kalmaktadır.

 Bu doğrultuda 25 Nisan 2023 tarihinde Baromuza kayıtlı 19, Mardin Barosu’na kayıtlı 3, Batman Barosu’na kayıtlı 1, Malatya Barosu’na kayıtlı 1, Şanlıurfa Barosu’na kayıtlı 1 olmak üzere toplam da 25 meslektaşımız hakkında sırf mesleki faaliyetlerinden ötürü gözaltı kararı verilmiş, 4 meslektaşımız tutuklanmış ve diğer meslektaşlarımız hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Meslektaşlarımız hakkındaki soruşturma dosyaları halen derdesttir.

Aynı zaman Diyarbakır Barosunun önceki dönem ve mevcut yönetim kurulları ile başkanları aleyhine baro faaliyetleri nedeniyle soruşturmalar ve kovuşturmalar devam etmektedir.   

Değerli Basın Emekçileri;

Haklarında yürütülen soruşturmalar ve davalar gerekçe gösterilerek stajını tamamlayan meslektaşlarımızın avukatlık ruhsatları iptal edilmektedir. Bu durum, meslektaşlarımızın avukatlık yapmasının belirsiz bir süre boyunca yasaklanması niteliğindedir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yayımlanan faaliyet raporlarına göre 2016 yılından 2020 yılına kadar 1467 kişinin dosyası TBB’ye geri gönderilmiştir. 2016 yılından itibaren geri gönderilen dosya sayısı 2024 yılına kadar aritmetik olarak artmıştır.

Yine; hak arama özgürlüğünün önündeki engellerin ve mesleki sorunların bütün ağırlığıyla devam ettiği bu süreçte mesleğini icra eden meslektaşlarımıza yönelik saldırılar artarak devam etmektedir.

Avukatların maruz kaldığı şiddet eylemleri neticesinde; merkezimiz tarafından son 3 yıllık süreçte 100 şiddet eylemi tespit edilmiştir.Bu eylemlerden 34’ü doğrudan kolluk kuvvetlerince gerçekleştirilmiş olup, 37’si yargı organlarında çalışan kurum personellerinden (hakim,savcı,kalem çalışanları) , 29’u ise avukatların üstlenmiş olduğu dosyalar ile ilgisi bulunan sivil şahıslar tarafından gerçekleştirilmiştir. 2022 yılında yaşanan avukat hak ihlallerinin büyük oranı kolluk tarafından gerçekleştirilirken 2023 yılında gerçekleşen hak ihlallerinin çoğunluğunun hakim/savcı ve adliye personeli tarafından gerçekleştirildiği, tüm bu tespitler ışığında avukatlığın günümüzde en fazla risk altında bulunan meslek grubu olduğu da görülmektedir. 24 Ocak 2024 tarihli Tehlike Altındaki Avukatlar Günü konulu raporumuza baromuzun resmi internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

Değerli basın emekçileri,

Avukatlar, gerek mesleklerini icra ederken gerekse insan hakları mücadelesine katkı sunarken pek çok engelleme, baskı ve yargı tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Yurttaşların temel hak ve hürriyetlerini kullanımına dair, cezai veya idari yargı tehdidi karşısında, avukatın tehlike altında olmasının toplumsal adalet ve hukuk arayışlarına zarar vereceği açıktır.

Avukatlık mesleğinin icrasındaki özgürlüğün, ayrımcılık yapılmadan ve otoriteler veya kamudan gelebilecek yersiz müdahaleler olmadan saygı gösterilmesi ve korunması gerekmektedir.

 

Avukatlık mesleğini ifa ederken engellenen ve şiddete maruz bırakılanlar açısından, etkin bir yargısal süreç yönetilmeli, fiile uygun suç tanımı üzerinden yargılama gerçekleştirilmelidir. Etkin bir yargı süreciyle suça konu fiiller cezasız bırakılmamalıdır.

 

Türkiye’de avukatlara, avukat örgütlerine ve barolara yönelik artan baskı ve yargı tacizine son verilmeli, avukatlık mesleğini ifa ettikleri için baskı gören, tehdit edilen, zulme uğrayan, yargılanan, işkence gören ve katledilen avukatların korunmasını sağlayabilecek politikalar geliştirilmeli, yasal düzenlemeleri yapılmalı, mesleki faaliyetlerin bağımsız biçimde ve baskı altında kalmadan yürütülmesine katkı sağlanmalıdır.

 

Avukatların ve baroların insan haklarının savunulması ve geliştirilmesi amacıyla yaptıkları açıklama ve faaliyetler, suçlama konusu yapılmaktadır. Baronun kurumsal yapısı içerisinde ve hak temelli sivil toplum örgütlerinde çalışma yürüten avukatlar, insan hakları savunuculuğu faaliyetleri sebebiyle yargılanmamalı ve yargı tehlikesi altında olmamalıdır.

 

Yurttaşların temel hak ve hürriyetlerini kullanımına dair, cezai veya idari yargı tehdidi karşısında, avukatın tehlike altında olmasının toplumsal adalet ve hukuk arayışlarına zarar vereceği açık olup, bu doğrultuda nitelikli hak savunuculuk faaliyeti üzerinde caydırıcı etkiler oluşturulmamalı, Avukatların hiçbir baskı ve tehlike altında kalmadan mesleğini özgürce icra edebildiği hukuk düzenine erişim en kısa zamanda sağlanmalıdır.

 

Fiziksel şiddetin CMK m.100 kapsamında katalog suç olarak belirtilmesi, şiddetin tutuklama sebebi olarak kanunda gösterilmesi, avukat ibaresinin eklenmesi, ceza alt sınırının yükseltilerek HAGB kapsamı dışında tutulması, İnfaz Yasası’nda da yapılacak değişiklik ile avukata karşı işlenen şiddet suçlarına ilişkin verilen cezaların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik uygulamasından istisna tutularak cezanın aynen infazının sağlanması gerekmektedir.

 

Avukata yönelik Şiddetin önlenmesinin bir adımı olarak tüm vakalarda 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümleri ceza mevzuatına entegre edilerek hukuksal süreç yürütülmelidir.

         

Keşif ve haciz mahallerinde avukatın talebine bağlı kalmaksızın avukat için zorunlu olarak kolluk kuvvetlerinin hazır edilmesi yönünde mevzuat düzenlenmesi sağlanmalıdır.

 

Avukatlık mesleğinin belirsiz bir süre yapılmasının yasaklanması mahiyetindeki, ruhsat iptal süreçlerinin temel hak ve hürriyetler gözetilerek hukuksal süreç işletilmeli, Avukatlık Kanunu 76 ve 95. maddeleri kapsamında avukatlık mesleğine ve meslektaşlarımıza temel hak ve hürriyetleri ihlal edici yargılamalarda, müdahillik talebinde bulunulup yargı sürecinin takibi sağlanmalı ve meslektaşlarımız bu süreçlerde yalnız bırakılmamalıdır.

 

Baroların insan hakları temelli toplumsal sorunlara duyarlı çalışma pratiği nedeniyle, süreklilik arz eder şekilde sistematik yargı tehdidine maruz bırakılmamalı, yargılanma hakkı, düşünce ve ifade hürriyeti ve örgütlenme özgürlüğü ihlal edilmemelidir.

 

Ebedi başkanı Av. Tahir Elçi’yi insan hakları mücadelesinde kaybeden ve bu mücadeleyi sürdürürken yargı tacizi ve tehdidi altında olan Diyarbakır Barosu olarak bu önemli günde; avukatlara yönelik şiddet, taciz, tehdit, ceza yargılaması ve barodan ihraç gibi uygulamaların son bulması yönünde adımların bir an önce ve eksiksiz biçimde atılması çağrısında bulunuyor, hak arama özgürlüğünün teminatı olan Avukatların mesleklerini icra etmeleri için gerekli güvenli ortamının sağlanmasını talep ediyoruz.

Saygılarımızla,

Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi

“Devleti meşru kılan adalet, adaleti meşru kılan avukattır.”

 

Rapora ulaşmak için TIKLAYINIZ