Page 645 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 645
kötü muamele gördüklerini belirtmişlerdir.
Ayrıca ülkemizde hüküm süren antidemokratik uygulamaların bir örneği de haksız-hu-
kuksuz gözaltı ve tutuklamalardır. 2020 yılı içerisinde de ilimizde sivil toplum çalışan-
ları ile mesleki faaliyetleri nedeniyle çok sayıda gazeteci, sağlık çalışanı, avukatlarında
dahil olduğu haksız soruşturmalar nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanmıştır. TTB’nin
Yüksek Onur Kurulu Üyesi ve insan hakları savunucusu arkadaşımız Dr.Şeyhmus Gö-
kalp’ın tutuklanması da, meslek örgütü özerkliğine müdahale ve son dönemde tüm sivil
toplum örgütlerine ardı ardına yapılan saldırıların devamı niteliğindedir.
Pandemi sürecinde cezaevlerindeki işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarında
büyük bir artış görülmektedir.Salgın gerekçe gösterilerek cezaevlerinde mahpusların
zaten kısıtlanmış olan hakları daha da kısıtlanarak,hukuka aykırı yeni bir “normal” dü-
zen yaratılmak istenmektedir. Cezaevlerinde çeşitli gerekçelerle (çıplak arama, kelep-
çeli muayene, ayakta tekmil vererek sayım uygulamalarına itiraz gibi) girişte ve son-
rasında devam eden kaba dayak, siyasi nedenlerle tutuklanan kişilerin “terörist” olarak
yaftalanması ve bu gerekçeyle şiddete maruz kalmaları, her türden keyfi muamele ve
keyfi disiplin cezaları, hücre cezaları, sürgün ve sevk uygulamaları yakın tarihte görül-
medik boyutlara ulaşmıştır. Mart ayında tespit edilebilen 591’i ağır olmak üzere 1564
hasta mahpus bulunmakla birlikte ancak bugün bu rakam artmakta, hasta mahpusların
yaşamış oldukları sorunlara karşı sağlıklı bir çözüm üretilmemiştir, pandemi sürecinde
mahpusların yaşamını tehdit etmektedir. Hasta mahpusların durumuna karşı ilgililerin
yaşadığı kayıtsızlık nedeni ile 2020 yılında en az 49 mahpus cezaevinde yaşamını yi-
tirmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararına rağmen İmralı Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde de-
vam eden tecrit uygulamaları ve hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle Türki-
ye hapishanelerinde bulunan mahpuslar, ne yazık ki süresiz dönüşümlü açlık grevleri
eylemleri başlatmıştır. Kurulduğu günden bu yana ulusal mevzuata aykırı bir şekilde
yönetilen, burada tutulan mahpusların, Anayasa ve yasa ile güvence altına alınan hak-
larından mahrum bırakıldığı bu çifte standarda son verilmesini talep ediyoruz.Geçmişte
birçok mahpusunaçlık grevi eylemleri nedeniyle hayatını kaybettiğini, birçoğunun da
vücudunda kalıcı hasarlar bıraktığına tanık olduk. Bu bağlamda yetkilileri mahpusların
ulusal ve uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını titizlikle yerine getirmeye, açlık
grevindeki mahpusları da açlık grevi eyleminden vazgeçmeye davet ediyoruz.
2020 yılında da HDP’li belediyelere yönelik görevden alma ve kayyım atamaları devam
etmiş, seçme ve seçilme hakkı ihlal edilmiştir. Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31
Mart 2019 Yerel Seçimlerdeki kazandığı 3'ü büyükşehir, 5'i il, 45'i
ilçe, 12'si belde toplam 65 belediyeden 6'sına mazbata verilmezken, 48’ine
de kayyum atanmıştır. 2016 yılından bu yana HDP/DBP’li belediyelere yönelik baş-
layan kayyum uygulamalarının, 31 Mart 2019 tarihinden itibaren HDP’li belediyelere
yönelik kendini tekrar etmesi, yerel yönetimlerde kayyum uygulamalarının kalıcı ve
sistematik bir politikaya dönüştüğünün, seçimlerin işlevsiz kılınarak seçmen iradesinin
ve demokrasinin askıya alındığının açık göstergesidir.
644

