Page 629 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 629
dırılmasının hukuk devleti olmanın olmazsa olmaz gereğidir.
Kamu görevlilerinin faili olduğu birçok çocuk ölümü cezasız kalmakta failleri adeta
sistematik bir şekilde ödüllendirilip, yargılamaları cezasızlıkla sonuçlandırılmaktadır.
Bugüne kadar kolluk güçleri tarafından öldürülen çocukların ölümü ile ilgili başlatılan
bir çok soruşturma dosyasında kayda değer hiçbir ilerlemenin ve etkin soruşturmanın
yapılmaması bu dosyalarında üstünün örtülüp, faillerinin cezasızlık zırhı ile korunduğu-
nu gözler önüne sermektedir. Silopi'de evlerine giren panzer sonucunda yaşamını
yitiren Muhammed ve Furkan Yıldırım kardeşlerin dosyasında sanık kamu görevlisi
hakkında 19 bin TL para cezası verilmiştir. Bu bile cezasızlık politikasının açık bir
örneğidir. Yine karantina sürecinde Nusaybin'de evinin önünde oyun oynayan
bir çocuğun polisin tarafından ve Sur İlçesinde ise sokaktaki bir işçi çocuğun Zabıta
ekipleri tarafından şiddete uğradıkları kamuoyuna yansımıştır. Bu kamu görevlilerinin
soruşturma dosyalarında da henüz bir aşama kaydedilmemiştir.
2015 ile 2019 yılları arasında cinsel istismar ve saldırı olaylarının mağduru olarak em-
niyete intikal ettirilen çocuk sayısı 126.830’dur (110.019 kız, 16.811 erkek). Genel ola-
rak bakıldığında ise 2015 ile 2019 yılları arasında emniyete (polis, jandarma) getirilen/
gelen çocuk sayısı ise yaklaşık 2.5 milyondur. Bu çocuklardan 1 milyonu aşkını suç
mağduru durumunda olanlardır. Çocuklara yönelik cinsel saldırıyla ilgili olup yargıya
intikal eden durumlarda 2012 ile 2019 yılları arasında yaklaşık %30 artış olmuş, sayı
22.689’a yükselmiştir. Mahkûmiyet oranları ise %50’nin üzerindedir. Savcılık makam-
larının önüne gelen 51.598 cinsel istismar ve saldırı vakasından yalnızca 20 bin kadarı
mahkemeye intikal etmiştir. Çocuğa yönelik cinsel istismar ve saldırı olaylarının ço-
ğunun mahkemelere intikal etmemesi ve faillerin de yargı önüne çıkarılmaması, cinsel
istismar ve sömürü söz konusu olduğunda ortada ciddi bir cezasızlık durumu olduğunu
göstermektedir.
Yine son zamanlarda özellikle bölgemizde sıkça görülmeye başlanan sosyal deney adı
altında çocukların görüntü ve videolarının gizlice kayda alınıp sosyal medya platform-
larında hakları ihlal edilerek paylaşılmaktadır. Burada çocukların özel hayatına saygı
gösterilmemiş, kimlikleri belirlenebilir ve açık bir şekilde ihmal ve istismar edilmiş-
lerdir. Sosyal medyada kontrolsüz şekilde kullanılabilecek bu görüntülerin bir an evvel
kaldırılarak, kişiler hakkında bulunmuş olduğumuz suç duyuruları ivedilikle sonuçlan-
dırılmalı ve çocuklardan özür dilenmesi gerekmektedir.
Çocukların daha iyi bir yaşam sürdürmeleri için öncelikle başta siyasal iktidar olmak
üzere tüm siyasilerin, partiler üstü bir anlayışla meseleye bakmaları ve çocukların ma-
ruz kaldığı sorunlara kalıcı politikalar üretmeye çalışmalıdırlar.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocukların uğradığı her türlü ihlalin
takipçisi olarak tüm siyasi erklere çocuk hak ihlalleri karşısında yükümlülüklerini ha-
tırlatıyor, çocuk katılımlı politikaların geliştirilmesini, barış ortamının sağlanmasını ve
bunun için gerekenleri ivedilikle yapmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyu-
rulur.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi
628

