Page 317 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 317

fından  yapılan  çağrılar  sonrası  düzenlemiş/katılmış  olduğu  toplantı  ve  gösteri  yürü-
          yüşlerini, yasadışı örgütlerin tüm toplum kesimlerine yönelik genel ve soyut çağrıları-
          nın olduğundan bahisle örgüt üyeliği şeklinde cezalandırmak kabul edilebilir değildir.
          Yapılan her toplantı gösteri yürüyüşünü örgüt çağrısı yapıldığından dolayı TCK 220/6
          maddesi bağlamında değerlendirip yurttaşların “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt
          adına eylem ve faaliyetlerde bulunmasından dolayı örgüt üyeliğinden” suçundan ceza-
          landırmak  toplantı gösteri yürüyüşü hakkı ve ifade özgürlüğü hakkını ağır ceza konusu
          haline getirmekte, yurttaşların toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmaktan kork-
          malarına, caymalarına sebep olmaktadır. Yeri gelmişken Yargıtay Ceza Genel Kuru-
          lu’nun 04.03.2008 gün, 2007/9-282 E. ve 2008/44 K. sayılı kararında belirtildiği “Örgüt
          adına suç işlendiğinin söylenebilmesi için örgütün eylem çağrısının muhatabı belirsiz
          bir topluluğa değil, doğrudan doğruya fiili icra edecek kişiye yöneltilmiş olması gere-
          kir.” tespitinin bu şekilde göz ardı edilmesi hukuka aykırı yargı kararlarının verilmesine
          sebep olmaktadır.
          Diyarbakır’daki emniyet birimlerinin rutin uygulaması; “yaptığınız kanuna aykırıdır,
          dağılın, aksi taktirde müdahale edeceğiz” şekildeki anonsun üç defa tekrarlanmasından
          sonra polis müdahalesi yaşanmaktadır. Ancak anonsta gösteri veya yürüyüşün hangi
          gerekçe ile “kanunsuz” olduğu konusunda bir ihtar ya da açıklama yapılmamaktadır.
          Mahkemelerin uygulaması ise polisin tutumu benzerlik ve paralellik taşımaktadır. Şayet
          uyarı yapılmış ve kalabalık ona rağmen dağılmamış ise suçun unsurlarının oluştuğun-
          dan bahisle hüküm kurulmaktadır. Bu tür soruşturma veya davalar, TCK 314. Maddede
          belirtilen “örgüt üyeliği” veya TMK 7/2. Maddedeki “örgüt propagandası” davalarıyla
          görülen ikiz davalar olduğundan çoğunlukla ağır ceza mahkemelerinde görülmektedir.
          Polisin, bildirim şartına uyulmadığı gerekçesiyle yaptığı uyarı ve hemen ardından gelen
          orantısız müdahaleler; İHAM’ın Oya Ataman/Türkiye kararında ortaya koyulan “ön-
          ceden haber verme gerekliliği yerine getirilmemiş olsa bile, eğer toplantı barışçıl bir
          şekilde yapılmakta ise, kolluğun kuvvet kullanması, hakkın ihlalidir” şeklindeki temel
          prensibi uygulamada hiçbir zaman dikkate alınmamaktadır.

          2911 sayılı yasanın dar ve katı yorumlanması toplanma ve gösteri hakkını neredeyse
          tümüyle ortadan kaldırmaktadır. Yasanın 10. Maddesindeki önceden izin alma koşulu,
          22. Ve 23. Maddelerdeki kısıtlamalar, hakkın özünü tümden ortadan kaldırmaktadır.
          Polisin gösterinin bildirim usulüne uyulmadan yapıldığı uyarısı ile gösterinin barışçıl
          karakterine bakılmaksızın yasaya aykırılık sebebiyle gösterileri derhal ve orantısız kuv-
          vetle dağıtması yanlış olduğu gibi, bu tutum aynı zamanda bildirim usulünün koruduğu
          hukuki yarar ile de bağdaşmamaktadır. Anayasa’nın 34. maddesinde herkesin “önceden
          izin almaksızın” barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı güvence altına
          alınmıştır. Bu çerçevede 2911 sayılı Kanun’un 10. maddesinde toplantı ve gösteri yürü-
          yüşleri için bildirim usulü kabul edilmiştir. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin izin veya
          bildirim usulüne bağlanması, bu usullerin amacının, her türlü toplantı, yürüyüş veya
          diğer gösterilerin düzgün bir şekilde yapılmasını güvence altına almak için yetkililere
          makul ve uygun tedbir alma imkanı sağlamak olduğu sürece, genel olarak hakkın özüne
          dokunulmamalıdır. Bu kapsamda, izin ve bildirim usullerinin uygulanması toplanma
          hakkının etkin kullanılması imkânını sağlamak içindir. Derhal tepki verilmesinin haklı
                                              316
   312   313   314   315   316   317   318   319   320   321   322