Page 288 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 288
________o0o________
• İşkencesiz Bir Dünya Mümkün
Bugün 26 Haziran. Ülkemizde ve dünyada insan hakları savunucuları açısından özel
ve önemli bir gün. Çünkü Birleşmiş Milletler (BM) bugünü 1997 yılında “İşkence Gö-
renlerle Dayanışma Günü” olarak ilan etmiştir. BM’nin bugünü seçmesinin nedeni ise
“İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya
Karşı Sözleşme”nin 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasıdır.
Türkiye’nin de altına imza attığı bu Sözleşme, insanın sahip olduğu onur ve değeri
korumak için işkenceyi mutlak olarak yasaklar. İnsanlık ailesinin ortak kazanımı olan
ve modern insan hakları hukukunun en temel kurallarından birini oluşturan bu yasak,
normlar hiyerarşisi açısından üstün kural, başka bir deyişle buyruk kural niteliğindedir.
Dolayısıyla hiçbir koşulda istisnası olmaz. Sözleşmenin 2. maddesinin 2. paragrafında
bu durum şöyle ifade edilir: “Hiçbir istisnai durum ne harp hâli ne de bir harp tehdidi,
dâhili siyasî istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hâl, işkencenin uygulan-
ması için gerekçe gösterilemez”.
Buna karşın işkence, hâlen dünyanın pek çok ülkesinde devletler tarafından toplumlara
karşı insanlık dışı bir cezalandırma ve yıldırma aracı olarak kullanılmaktadır.
Türkiye “İşkenceye Karşı Sözleşme”yi 1988 yılında kabul etmiş, Anayasa ve Ceza Ka-
nunu’nda işkenceyi yasaklamıştır. Maalesef ülkemizde de işkence ve diğer kötü muame-
le sadece askeri darbeler döneminde değil tüm cumhuriyet tarihi boyunca sistematik bir
devlet pratiği olarak varlığını korumuştur. Ancak ekonomiden toplum sağlığına kadar
ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren mevcut siyasal iktidarın baskı
ve kontrole dayalı yönetme tarzı sonucu günümüzde tüm ülke adeta işkence mekânı
haline gelmiştir. Ekte yer alan dosyada paylaşılan veriler mutlak yasağa ve insanlığa
287

