Page 239 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 239
Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile gazeteci Hülya
Kılınç, bir MİT görevlisinin Libya’da şehit olmasını haberleştirmeleri nedeniyle tutuk-
landılar.
Tutuklama kararının ardından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun 05/03/2020
tarihli kararı ile ODATV.COM haber internet sitesine idari tedbir mahiyetinde erişim
engeli getirildi.
Aynı haber sebebiyle Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da tutuklandı.
Aynı gün Yeniçağ Yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Ferhat Çelik, Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser de tutuklama talebiyle mahkemeye sevk
edildi.
Sayısız defa belirttiğimiz üzere, hiç kimse suç işleme özgürlüğü içinde değildir. Ancak
hukukun üstünlüğüne uygun olmayan, siyasi hesaplaşma tarzı yöntemlerle soruşturma
yapıldığı algısı doğuran ve kaygıları güçlendiren her soruşturma hak ihlali yaratır.
Kuvvetler ayrılığının yok edildiği, tarafsız ve bağımsız yargı yerine, yargının yürütme
emrinde bir araç halini aldığı algısı herkesi rahatsız etmektedir. İfade özgürlüğünü, gün-
lük siyasi çıkar ve sonuçlara bağlayan, ayrımcı ve ayrıştırıcı bir dile kurban eden bir
dönemden geçiyoruz.
Bir ülkede demokrasinin egemen olduğunu gösteren en önemli verilerden biri bireylerin
kendini özgürce ifade edebiliyor olmasıdır.
Kamuoyunu ilgilendiren, halkın öğrenme ve tartışma hakkı bulunan hallerde, devletin
güvenlik ihtiyacı ile halkın bilme hakkı ve gazetecilerin ifade özgürlüğü çatıştığında,
ifade özgürlüğü belli konularda devletin güvenlik ihtiyacının önüne geçer.
Yargı ve Yürütme makamları Anayasa ve insan hakları hukukuna açıkça aykırı karar
veremezler. Hak ve özgürlüklerden yoksun bırakılan gerçek ve tüzel kişilerin, eşitliğe
aykırı uygulamalarla karşı karşıya kaldıkları bir ortamda; tam tersi olarak, bulunduğu
sıfat ve ekonomik varlık sebebiyle devletin tüm olanaklarından sınırsızca yararlanan
ve de hukuk kurallarının kendisine işlemediği bir avuç yurttaşın varlığı ya da böyle bir
algıya yol açılması, sahip olduğumuz anayasal değerlere terstir.
Anayasamıza göre basın hürdür ve sansür edilemez.
Yargıya, adalete, ülkenin temellerine ve geleceğine
yönelmiş en büyük tehlike keyfiliktir. Ülkemizde ik-
tidar erkiyle yargı erki iç içe geçmiş bir görüntü ver-
mektedir. Bu görüntüden bir an önce uzaklaşılması
aynı zamanda bir milli beka sorunudur.
Gazeteciliğin suç olmadığını bildirir; keyfi, anayasa-
ya, hukuka ve demokratik toplum gereklerine aykırı
uygulamaların son bulmasını beklediğimizi kamuoyu
ile paylaşırız.
238

