Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Kentsel Dönüşüm Projesine” İlişkin, Yetkilileri Şeffaflığa, Yurttaşlarımıza da Dikkatli Olmaya Çağırıyoruz

30.10.2020

KAMUOYUNA

(Diyarbakır İli Bağlar İlçesi Kaynartepe Mahallesinde yapılması planlanan “Kentsel Dönüşüm Projesine” ilişkin, yetkilileri şeffaflığa, yurttaşlarımıza da dikkatli olmaya çağırıyoruz)

30 Ekim 2020

Diyarbakır İli Bağlar İlçesi Kaynartepe Mahallesindeki 53.000 metrekarelik alan, 25 Eylül 2020 tarihli ve 3027 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun  2. ve ek 1. maddeleri gereğince riskli alan ilan edilmiştir. Kentsel dönüşüm yapılması planlanan alanda yaklaşık 7.000 nüfus ve 1.354 adet hanenin/konutun bulunduğu yetkililer tarafından kamuoyuna açıklanmıştır.  

 

Diyarbakır Barosu, tüm yurttaşların insan onuruna yakışır yaşanabilir bir çevre ve konutta yaşama hakkını ve bu amaçla yapılan çalışmaları savunmakta ve desteklemektedir. Bu bağlamda, sosyal devlet ilkesi gereği hane halkının aylık ortalama geliri, ailedeki birey sayısı gibi sosyo-ekonomik kriterlerden hareketle yaşanabilir bir çevre ve konut konusunda gerekli desteği sunmasının devletin temel görevi olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Baro olarak  yurttaş odaklı olarak gerçekleştirilecek projeleri desteklemeye ve katkı sunmaya da hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.      

 

Kentsel dönüşümün öznesi, hiç kuşkusuz dönüşüm alanında yaşayan insanlardır. Bu nedenle dönüşüm projeleri merkezi kararların yerelde uygulanmasından ziyade, kentsel dönüşümden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen mahallelinin görüş ve önerilerinin dikkate alınması; aynı şekilde konu ile ilgili meslek odalarının da mutlaka bu sürece dahil edilmesi sürecin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi açısından önemli  faktörlerdir.

 

Yine kentsel dönüşüm süreçleri şeffaf, denetlenebilir ve tereddütte yer vermeyecek şekilde açık yürütülmelidir. Dönüşümden etkilenen yurttaşlar projenin başladığı günden, sonuçlanacağı güne kadar kendisini nelerin beklediği konusunda açık bir şekilde bilgilendirilmeli, uzlaşma koşulları mutlaka bir sözleşme ya da protokole bağlanmalı, tarafların imzaladığı sözleşme ya da protokolün bir örneği mutlaka yurttaşa da verilmelidir. Bu süreç boyunca yurttaşların hukuki destek almalarına da olanak sağlanmalıdır.

 

Projenin yürütücüleri olan kamu kurumları ve belediyeler projenin bütün detaylarını kamuoyu ve elbette projeden etkilenen mahalle sakinleriyle paylaşmalıdır. Bu kapsamda yetkilileri; projeden etkilenecek hane sahiplerine tahliye edildikten sonra herhangi bir kira ödemesi yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa süresi ve miktarı;   proje kapsamında inşa edilecek konutların kaç metrekare olacağı ve bu konutların nasıl dağıtılacağı; hak sahiplerinin ileride ek bir mali külfet ile karşılaşıp karşılaşmayacağı, karşılaşılacaksa miktarı ve ödeme koşulları gibi tüm detayları kamuoyuyla paylaşmaya çağırıyoruz.   

 

Sur’da yapılan kentsel dönüşüm kapsamında yüzlerce kişinin mağdur edildiği, imzalanan protokollerin bile hak sahiplerinden gizlendiği ve talep edilmesine rağmen kendilerine verilmediği deneyiminden hareketle, yurttaşlarımızın, protokol ya da sözleşme imzalamadan önce mutlaka bir avukatın hukuksal yardımından faydalanmaları konusunda uyarıyoruz. Kaynartepe Mahalle sakinlerini ileride mağduriyet yaşamamaları için çeşitli aracıların yönlendirdiği ve tanımadıkları avukatlara vekalet verme veya onların talimatları yönünde hareket etme konusunda dikkatli davranmaya, bu şekilde vekalet alan (toplayan) avukatları da Baromuza şikayet etmeye davet ediyoruz.

 

Saygılarımızla,

Diyarbakır Barosu