Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.
- Baromuz
- Merkezler & Komisyonlar
- Komisyonlar
- Merkezler
- Raporlar
- Duyurular
- Yayınlar
- Baro Bültenleri
- Diğer
- İletişim
09.02.2016
CİZREDEKİ ÖLÜMLER KABUL EDİLEMEZ!!!
Bilindiği üzere son aylarda Sur, Nusaybin,Dargeçit, Silopi ve Cizre ilçelerinde sokağa çıkma yasağına ilişkin kararlar alınmış, Cizre ve Sur ilçelerin de bu yasak hala devam etmektedir. Diyarbakır Barosu olarak her fırsatta sokağa çıkma yasağına ilişkin kararların insanların temel hak ve özgürlüklerinin ihlaline sebebiyet veren olağanüstü rejimlere ait bir uygulama olduğu, alınan bu kararların ulusal ve uluslar arası hukuka aykırı olduğu vurgulanmış ve siyasal iktidardan bu uygulamadan derhal vazgeçmeleri talep edilmiştir. Aynı şekilde Diyarbakır Barosu olarak insanların yaşam alanlarında çatışma ve operasyonlara derhal son verilmesi talep edilmiş; tarihi, toplumsal ve siyasal bir mesele olan Kürt meselesinin yeniden barışçıl çözümü için müzakere ve diyalog sürecine dönülmesi gerektiği önemle vurgulanmıştır. Ancak bu ısrarlı taleplere karşın sokağa çıkma yasağı uygulamaları olağan/rutin bir uygulamaya dönüştürülmüş, sivil yerleşim alanlarında ağır silahlarla çatışma ve operasyonlara devam edilmiştir. Bu süreçte içlerinde çocuk ve kadınların olduğu yüzlerce sivil yurttaş yaşamını yitirmiş, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği ve operasyonların sürdüğü ilçelerden yüzbinlerce insan yerinden edilerek zorunlu göçe maruz bırakılmıştır.
14 Aralık 2015 tarihinden beri sokağa çıkma yasağının devam ettiği ve ağır zırhlı araçlarla operasyonların sürdüğü Cizre ilçesindeki gelişmeler kaygı verici olmanın ötesine geçmiş bulunmaktadır. Özellikle sivil ve yaralı insanların bir arada bulunduğu bodrumlardan alınamamış olması ve ölüme terk edilmiş olmasının izahı ve kabulü mümkün değildir. Yaralıların toplu olarak bulundukları yerden alınamamış olması bir yana söz konusu binalara operasyonların devam etmesi, binalardaki yaralıların yanarak ölmüş olması şeklindeki bilgiler toplumda büyük bir öfkeye ve kırılmaya sebebiyet verecek nitelikteki gelişmelerdir.
Öncelikle Diyarbakır Barosu olarak, sivil yurttaşlara yönelik her türlü saldırıyı kınıyor , siyasal iktidardan Cizre ilçesindeki ablukaya derhal son verilmesini, toplu ve yanarak öldürülen sivil yurttaşlara ilişkin gerçek bilgilerin derhal kamuoyuyla paylaşılmasını, ilgililer hakkında hukuk devletinin gereği olarak derhal gerekli yasal işlemlerin başlatılarak etkin bir soruşturmanın yürütülmesini talep ediyoruz.
Diyarbakır Barosu olarak geçmişte olduğu gibi bu süreçte de yaşanan bütün hak ihlallerinin, özelliklede yaşam hakkına yönelik her türlü saldırının takipçisi olacağımızı kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.