Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
BASINA VE KAMUOYUNA

23.07.2015

BASINA VE KAMUOYUNA  

20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa'nın Suruç İlçesi'nde Rojava Devrimi'nin yıl dönümünde Kobane'nin yeniden inşası sürecine destek vermek ve dayanışmak isteyen Sosyalist Gençlik Deekleri Federasyonu üyesi gençlerin  katledildiği  vahşi bir saldırı meydana gelmiştir.

Hükümet temsilcilerince “Canlı Bomba” saldırısı olduğu  belirtilen bu katliamda 30’u aşkın insanımız hayatını kaybetmiş ve 100’ü aşkın insanımız yaralanmıştır. Söz konusu saldırının tecavüzcü, barbar İŞİD  çeteleri tarafından yapıldığı gelen ilk bilgiler arasındadır.  

Bu vahşi ve insanlık dışı sadırı ile  hedef alınan açıktır ki; Rojava  Devrimi , Kürt  Halkı ve dostlarının Kobane'de büyük bir direnişle elde ettiği zafer  ve başlayan yeniden inşa süreci olmakla birlikte; elde edilen kazanımların Türkiye ve tüm dünya halklarınca kabul görmesi, destek ve  dayanışma gösterilmesidir.

Tecavüzcü barbar  İŞİD çeteleri , Kürt Halkı'nın kazanımlarına ve verilen eşitlik, özgürlük mücadelesinin  yarattığı enteasyonalist ruha planlı ve organize  saldırılarını sürdürmektedir.

Bu  saldırılar  daha önce Halkların Demokratik Partisi'nin Adana ve Mersin İl Başkanlıkları ile Diyarbakır Seçim Mitingi'nde, Kobani'de  ve şimdi de Suruç'ta vücut bulmuştur.

Söz konusu patlamalar sırasında ülkeyi yöneten AKP Hükümeti, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da IŞID saldırılarına karşı önlem almadığı gibi vatandaşlarının ölmesini  kınamakla yetinmiştir. 

AKP Hükümeti'nin IŞİD'e karşı olan tavrı herkesçe bilinmektedir. İŞID çetelerinin Türkiye'den Rojava'ya rahatlıkla giriş çıkış yaptıkları, yaralıların sınır illerinde tedavi edildiği ve IŞİD çetelerinin  Türk askeriyle boy boy fotoğrafları  sıklıkla basında yer almaktadır. Ayrıca Adana'da savcılık tarafından durdurulan MİT TIR'larında yapılan arama  ile Suriye'ye insani yardım adı altında silah gönderildiği de ayyuka çıkmıştır.

AKP Hükümeti'nin  IŞİD'e karşı gösterdiği müsamahakar  tutum karşısında ABD ve Avrupa Birliği , Türkiye'ye uyarıda bulunmuş  IŞİD'e karşı net bir tavır alınması, araya mesafe konulması ve  sınır güvenliğinin sağlanmasını istenmiştir. Ancak bu uyarılar ve Türkiye Toplumu'nun her kesiminden yükselen itirazlara rağmen bu tutum devam etmiştir.

Katledilen SGDF üyesi gençler, yaptıkları yazılı açıklama ile 19-24 Temmuz tarihleri arasında Kobane'de olacaklarını, yeniden inşa sürecine büyük bir heyecanla katılacaklarını  kamuoyu ile paylaşmışlardır. Ancak 19 Temmuz tarihinde Suruç Kaymakamlığı'nca Kobane'ye geçişlerine izin verilmemesinin ardından Suruç'ta bir gece  konaklamak zorunda kalan gençlerin, 20 T'emmuz'da geçişlerine izin verilmemesi ile ilgili basın açıklaması yaparken bu  vahşi saldırının hedefi olmaları düşündürücüdür.   Ayrıca alışılmışın dışında, yapılan  basın açıklamasında hiç bir güvenlik önleminin alınmamış olması da sorgulanması gereken diğer bir husustur.

Gerçekleşen bunca planlı  saldırı karşısında vatandaşın can güvenliğini sağlamakla yükümlü hükümet tarafından, benzer saldırıların olabileceği ön görülmesine rağmen gerekli tedbirler alınmamıştır.  Bu nedenle söz konusu saldırının ve yaşanan can kayıplarının sorumlusu hükümettir.  AKP hükümeti  öncelikle IŞID'e karşı tavrını netleştirmeli ve bunu deklere etmelidir. 

Aynı zamanda Türkiye Toplumu'nun İmralı Adası'nda var olan kısmi diyalog sürecinin müzakereye dönüşmesini beklediği bir süreçte,  Sayın Öcalan'a uygulanan tecritte ısrar edilmesi , Kürdistan'da ve demokratik muhalefetin ortaya konulduğu Türkiye illerinde uygulanan ve OHAL'i andıran güvenlik tedbirleri ,  toplu gözaltılar, ırkçı saldırılar, seçim öncesinde başlayan ve sonrasında devam eden bombalamalar , kontra güçlerin gerçekleştirdiği saldırılar, sınır ötesi hava operasyonları  ve sınır içerisinde gerçekleştirilen kara operasyonları göstermektedir ki; AKP Hükümeti sonuçlarının ne olacağını bildiği halde bir kez daha savaş kararı vermiştir.

Bilinmelidir ki; Kürdistan Halkları , diğer kardeş halklar ve insanlığa karşı gerçekleştirilen bu kanlı oyunu ve barbarlığı boşa çıkartacak yüksek bir iradeye, sağduyuya, mücadele azmine, güç ve deneyime sahiptir. Bu anlamda, halklarımıza karşı gerçekleştirilen bu vahşi katliamı yapanları , destekleyenleri ve sessiz kalanları şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz.

Yaşanan katliama inat tüm Dünya Halkları'nı Kürt  Halkı ile seferberlik ruhuyla dayanışmaya çağırıyoruz. Ulusal ve uluslararası  kamuoyuna özelikle  belirtmek isteriz ki;ne pahasına olursa olsun, halklarımızın bir arada eşit ,adil,özgür ve onurlu birlikteliğine ve geleceğine vahşice ve barbarca yapılan bu saldırılara kaşı sessiz kalmayacak boyun eğmeyeceğiz.

 

DTK DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİ

DBP(DEMORATİK BÖLGELER PARTİSİ DİYARBAKIR İL ÖRGÜTÜ

HDP(DİYARBAKIR İL ÖRGÜTÜ

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

DİYARBAKIR TABİBLER ODASI

DİYARBAKIR BAROSU

MEZOPOTAMYA HUKUKÇULAR DERNEĞİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ

DOĞÜNSİFED

DİYARBAKIR TİCARET BORSASI

DEM- GEÇ

DESOB

Diyarbakır İş Kadınları Deeği (DİKAD)

Güneydoğu Sanayici, Tekstilci İşadamları Deeği (GÜNTİAD)

Diyarbakır Organize Sanayi İşadamları Deeği (DOSİAD)

Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Deeği (DMD)*

DOGÜNKAD

DİYARBAKIR SANAYİCİ VE İŞ İNSANLARIN DERNEĞİ(DİSİAD)

DİKAD

MÜSİAD

OSGİAD

GÜNEYDOGU SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ(GÜNSİAD)

GÜNGİAD

Güneydoğu Sanayici, Tekstilci İşadamları Deeği (GÜNTİAD)

Temizlik ve Sosyal İşverenler Deeği (TES-DER)

TMMOB

Mimarlar Odası

İnşaat Mühendisleri Odası

Elektrik Mühendisleri Odası

Jeo. Mühendisler Odası

Makine Mühendisleri Odası

Harita Mühendisleri Odası

Eczacılar Odası

Vetriner Hekimler Odası

Diş Hekimleri Odası

Maden Mühendisleri Odası

KESK DİYARBAKIR KOORDİNASYONU

Tes-İş 1 Nolu şube

Tes-İş 2 Nolu şube

Belediye İş

DİSK-Genel İş Bölge Temsilciliği

GENEL İŞ şubesi 2 NOLU ŞUBESİ

Genel İş şubesi 1 NOLU ŞUBESİ

5 NİSAN EŞİT ÖZGÜR YURTTAŞ DAYANIŞMA DERNEĞİ

BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI (BES)

BÜŞAK-DER

DİCLE FIRAT KÜLTÜR MERKEZİ

DİCLE GÖRME ENGELLİLER DERNEĞİ

DİN ADAMLARI YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (DİAY-DER)

DİSK BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ

DİYANET VE VAKIF EMEKÇİLERİ SENDİKASI (DİVES)

DİYAR GÖÇ-DER

DİYAR TUHAD-DER

EĞİTİM SEN

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

EMEK AKADEMİSİ

ENERJİ SANAYİ VE MADEN KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI (ESM)

EPİDEM

FATİHPAŞA EŞİT ÖZGÜR YURTTAŞ DAYANIŞMA DERNEĞİ

GAP BEDENSEL ENGELLİLER DERNEĞİ

GAZİLER EŞİT ÖZGÜR YURTTAŞ DAYANIŞMA DERNEĞİ

GENEL-İŞ 1 NOLU ŞUBE

GENEL İŞ 2 NOLU ŞUBE

KÜRDİ-DER

KÜRT YAZARLAR DERNEĞİ

KÜRT-PEN

MEYA-DER

ÖZGÜR GAZETECİLER CEMİYETİ

PİR SULTAN ABDAL DERNEĞİ

SAĞLIK EMEKÇİLERİ SENDİKASI (SES)

SARMAŞIK YOKSULLUKLA MÜCADELE VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA DERNEĞİ

SELAHATTİN EYYUBİ EŞİT ÖZGÜR YURTTAŞ DAYANIŞMA DERNEĞİ

SELİS

ŞEHİR PLANCILARI ODASI

ŞEHİTLİK EŞİT ÖZGÜR YURTTAŞ DAYANIŞMA DERNEĞİ

ŞEYHŞAMİL EŞİT ÖZGÜR YURTTAŞ DAYANIŞMA DERNEĞİ

TARIM ORKAM SEN

TEK-GIDA İŞ SENDİKASI

TUHAD-FED

TÜM BEL-SEN

TÜRKİYE BARIŞ MECLİSİ DİYARBAKIR BARIŞ GİRİŞİMİ

TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI (TİHV)

TZP KURDİ

VETERİNER HEKİMLER ODASI

BARIŞ ANNELERİ

DİTAM

CEREN KADIN

DİKASUM

SARMAŞIK DERNEĞİ

78'LER DERNEĞİ

KONGEREYA JINAN AZAD

ESP

EMEP

ÖSP

DDKD

AZADİ HAREKETİ

MAPER

DEMOKRATİK İSLAM KONGRESİ

MEYA-DER

BAĞLAR KADIN KOOPERATİFİ

TUHAD-DER

ROJAVA DERNEĞİ




                                                         

Di Raya Giştî û Çapemeniyê re

 

Diroja 20’ê Tîrmehê li Pirsûsê ji bo sêyemîn salvegera Şoreşa Rojavayê Kurdistanê û ji nû ve avakirina Kobanê, li hember ciwanên Federasyona Komeleyên Ciwanên Sosyalîst êrîşeke hovane pêk hat.

Di bûyera  ku bû sedema qetilkirina 30 ciwanan û birîndarbûna ji sedî zêdetir welatiyên me, Ji aliyê rayedarên hikûmetê ve wek kesên ku bombe di xwe de teqandine hate ragihandin .Di nûçeyên despêkê yên ku gihîşt raya giştî, ev êrîş ji hêla çeteyên tecawizkar û hov, DAIŞ’ê ve pêk hatiye.

Aşkere ye ku ev êrîşa wehş û dermirovahiyê rasterast Şoreşa Rojava a ku bi dest û keda gelê Kurd û dostên wan li Kobanê bi berxwedaneke bêhempa bi serkeftinê tacîdar bûye û ji aliyê hemû gelên Tirkiye , Rojhilata Navîn û cihanê ve hatiye qebûlkirin, hedef girtiye.

Çeteyên tecawîzkar û wehş êrîşên xwe, yên pilankirî û organîzekirî bi ser rihê enteasyonalîst a ku bi serkeftina gelê Kurd li ser esasê azadî û wekheviyê damezirandiye , didomînin.

Ev êrîş berê jî li hember avahiyên Partiya Demokratîk a Gelan ên li Edene, Mêrsînê û di Mîtinga Hilbijartinê ya Amedê de , li Kobanê û niha jî li Pirsûsê pêk hatin.

Di rûdana van êrîşên li Edene, Mêrsîn û Amedê de ,Hikûmeta AKP’ê  ya ku dewletê bi rê ve dibe, ji aliyê ewlehiyê ve tu tiştek nekiriye û tenê bi şermezarkirinê maye.

Helweta hikûmeta AKP’ê ya li hember DAIŞ’ê ji aliyê her kesî ve tê zanîn.Çeteyên DAIŞ’ê li ber çavên hemû cihanê dest û milê xwe bi rihetî ba dikin û dikevin Rojava û Tirkiyeyê. Çeteyên birîndar li nexweşxaneyên Tirkiyeyê tên dermankirin, her weha wêneyên bi leşkerên Tirk re di çapemeniyê de hatin weşandin. Her wekî din TIR’ên MİT’ê

Li hember helwesta hikumeta AKP yên musamahakar Emerîka û Yekitiya Ewropa li Tirkiyeyê Hişyar kiriye û xwestine ku helwesta xwe zelqal bike, ewlehiya sinoran bigire. Lê mixabin ev hişyarî û nerazîbûna cîvakê Tirkiyeyê fêde nedaye.  

Cîvanên ku hatin qetil kirin, bi daxuyaniyeke ve eşkere kirin ku di navbera 19-24 tîrmehê de dê li Kobanê bibin û di nava kar û xebatên jinuve avakirinê de cih bigirin. Lê di mêjuya 19 tîrmehê de li Pirsusê ji aliyê Keymakamê navçeyê destur nehat dayin. Cîvanan bi neçarî li Pirsusê dimînin û sibe 20ê tîrmahê de wextaku rewşa xwe bi daxuyaniyeke ve ji raya giştîre parve dikin rastî êrîşê hovane dimînin. Ev erîş mirovên dixwe di nava fikariyê

 

Ligel ku ji aliy^Hukumeta AKP’ê ve tê zanîn dê ji aliyê Daîşê ve êrîşên havanê bên kirin jî, ji aliyê hukumetê ve tedbîrên pêwist ji aliyê hukumetê ve nehatine girtin û ev xemsariya hukumetê rê li ber komkujiya pirsûsê vekiriye. Ji ber vê, berpirsiyariya vê komkujiyê jî li ser milê hukumetê ye.

Herwiha di vê pêvajoya ku gelên Tirkiye, kurdistan û Rojhilata Navîn ji bo muzakereyan di nava hêvî û bendewariyeke mezin de ye, pêkanîn û  tecrîta li ser birêz Ocalan, pêanînên tedbîrên ewlehiyê yên wekî yên Rewşa Awarte û binçavkirin û girtinên komî yên di derbarê endamên partiyên siyasî û saziyên sivîl de û herwiha êrîşên bombeyî yên ku ji dema hilbijartinên 7’ê Hezîranê heta vê demê yên ku ji aliyê hêzên kontra ve hatine kirin û Hukumetê jî ji van êrîşan re çavên xwe girtine û heta niha di derbarê van kesên tarî de tu doz nedane destpêkirin. Em vê rewşê bi tundî şermezar dikin.

Divê were zanîn ku êrîşên li hemberî gelên kurdistanî û gelên herêmê hatine kirin, li hemberî mirovahiyê hatine kirin. Emê wekî KCD û hemû sazîyên sivîl û partiyên siyasî ku temsîla gelê Kurd û kurdistanî dikin, bêdeng nemînin û têkoşîn û berxwedanê bilindtir û xurtir bikin.

Em vê êrîşa hovanê ya ku li hemberî vîn û berxwedan gelan pêk hatiye şermezar dikin û bang li hemû aştîxwaz û demokratan dikin ku li hember vê êrîşa hovanê bêdeng nemînin.

 

KCD