Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Baro Başkanımızın Katledilişinin 149.Haftası Anma Etkinliği, DİSİAD Başkanı Burç Baysal ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Katılımıyla Yapıldı...

09.02.2018

Değerli Meslektaşlarım, Değerli Basın Emekçileri;

Tahir ELÇİ için 149. Haftadır yine Diyarbakır Adliyesi önündeyiz. Öncelikle katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bugün aramızda Diyarbakır Sanayicive İşİnsanları Derneği ( DİSİAD) Başkanı Burç Baysal ve Yönetim Kurulu üyesi Av. Nazım Baran Vural bulunmaktadır, kendilerine katılımları için teşekkür ediyorum.

Maalesef 149. haftada ve 3 yılına yaklaştığımız bu günlerde Baro Başkanımız Tahir ELÇİ'nin cinayetine ilişkin soruşturmada bir ilerleme olmadığını üzülerek belirtmek istiyorum. Geçmiş dönemde olduğu gibi biz de bu soruşturmanın selamete ulaşması için, faillerin ve katillerin bulunması için elimizden geleni yapıyoruz. Gelişmeler oldukça buradan sizlere ve kamuoyuna duyuracağız. Ben bu konuda sizlere üzüntülerimizi bildirmek istiyorum. Daha önce de dediğimiz burası Tahir ELÇİ İnsan Hakları Kürsüsü olacak demiştik ve bugün değerli arkadaşlar Mesleğimize yönelik tehdit var bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Yakın zamanda Birleşmiş Milletler Kalkınma programı ve Yargıtay arasında İstanbul Protokolü diye Yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul bildirgesi taslak ve eylem planı çıktı ortaya. Bu planda Avukatlık mesleğine yönelik bir saldırı var. Mesleğimiz sadece fiili saldırılara maruz kalmıyor ve başka alanlarda bizzat Yargının en tepesindeki Yargıtay tarafından mesleğimize yönelik saldırı girişimleri var bunu biz bir girişim olarak nitelendiriyoruz ve halen taslak durumunda bu girişim. Burada şunu diyorlar “Mahkemeler Avukatlık yetkisi olmayan uygun kişilerin mahkeme nezdinde tarafların temsil etmesine izin verebilir”. Bunu, Avukatlık mesleğini ortadan kaldırma girişimi olarak algılıyoruz. Bu, Avukatlığın ilk ortaya çıktığı antik Roma ve Yunan devletlerindeki avukatlık mesleğinin ilk başladığı dönemebizi götürecektir. o dönemde Avukat olmayan kişiler bu görevi yapıyorlardı.Şimdi 21. Yüzyılda biz yine aynı tehdit ile karşı karşıyayız. Diyarbakır Barosu olarak diğer Barolarla birlikte bu konuda sesimizi yükselteceğiz. Bu hukuk dışı mesleği ortadan kaldırma girişimine karşı elimizden ne geliyorsa bunun geri alınması için gerekli girişimlerde bulunacağız. Umarız sadece tasarı aşamasında kalır şuan taslak olarak gözüküyor bu vesileyle bunu sizlere duyurmuş olalım bu konudaki itirazlarımızı bundan sonra da yapacağımızı söylemiş olalım ve sözü bugünkü konuğumuz DİSİAD Başkanı Burç BAYSAL'a bırakıyorum.

DİSİAD Başkanı Burç BAYSAL sözlerine; Değerli Basın mensupları bugün buraya davet etme konusunda göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı Diyarbakır Barosu nezdinde tüm Yönetim Kurulunu ve Diyarbakır Barosu mensuplarına teşekkür ediyor ve bize böyle bir fırsat verdikleri için.

Uzun yıllar Tahir ELÇİ ile Sivil Toplum çalışmalarında beraber mesai vermiştik. Genelde Kentin ve Ülkenin toplumsal menfaatine yapmış olduğumuz çalışmalarda onunla beraber çalışmaktan onur duyduğumu bunu bir kez daha sizlerle tekrarlamak isterim. Sayın Tahir ELÇİ gerçekten hukukçu kimliği İnsan Hakları savunuculuğu kimliğinin yanı sıra gerçek anlamda tam bir Sivil Toplum gönüllüsüydü. Şehirdeki bütün Sivil Toplumu bir arada tutma konusunda yoğun bir çalışması vardı. Yine o dönemin ruhu içerisindeki çalışmalarımızda kentin geneline hitap eden çalışmaları o dönemin şartlarını yaşayan herkes biliyordu. bir şekilde Sayın Tahir ELÇİ'nin uğradığı cinayet aslında Diyarbakır Barosu Başkanlığına ve Sayın Tahir ELÇİ'ye değil Diyarbakır Sivil Toplum Örgütlerine yapılmış olarak görüyoruz. bu cinayetle ilgili soruşturmaların halen neticelenmemiş bizler tarafından bir üzüntü ile karşılandığını belirtmek isterim. Bu konunun aydınlanması da Ülkenin de Demokrasisi ve Diyarbakır'ın Sivil Toplum hayatını ileriye taşıması açısından gerçekten çok önem arz ettiğini hatırlatırken o gün sayın Tahir ELÇİ bir cinayete uğradığı zaman bu kentin tarihi değerlerine yapmış olduğu vurguyu hatırlatmak isterim. O gün yaşanan çatışmalı ortam içerisinde o tarihi dokuyu korumak ve burada çatışmaların olmaması için mücadele veren bir hak savunucusuydu. Ben kendisini tekrar rahmet ile anıyorum ve en kısa sürede de bizleri aydınlatacak bir ortamın oluşmasını diliyorum. Diyarbakır Barosu Başkanı, Yönetim Kurulu üyelerine ve mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.