Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.
- Baromuz
- Merkezler & Komisyonlar
- Komisyonlar
- Merkezler
- Raporlar
- Duyurular
- Yayınlar
- Baro Bültenleri
- Diğer
- İletişim
14.02.2020
Sevgili meslektaşlarım, değerli insan hakları savunucuları, Tahir ELÇİ Anma Etkinliği ve İnsan Hakları Kürsüsü 215. Haftasına hoş geldiniz.
215. Haftasında Tahir ELÇİ cinayetinde yeni bir aşamaya geldik, bunu dün kamuoyuyla da paylaştık. Şu ana kadar yapılmamış bir şey yapıldı, üç polis memuru hakkında şüpheli sıfatıyla ifadeleri alındı. İfadelerin ikisi bizzat Cumhuriyet Savcısı huzurunda birinin de segbis üzerinden alındığını tahmin ediyoruz, o konuda da bir karmaşa var. Böyle bir öngörümüz var. Bu istediğimiz düzeyde bir gelişme olmasa da önemli bir gelişmedir. İnsan öldürme gibi çok ağır bir suçla suçlanan, kuvvetli suç şüphesi bulunan ve aynı zamanda soruşturma makamında görev alan birimde çalışan bu polis memurlarının tutuklanmamış olması, halen görevlerinin başında olması, herhangi bir adli kontrol talebine başvurulmaması ve açığa alınmış olmamaları soruşturmanın akıbeti açısından bizi kaygılandıran temel hususlardır. Biz buradaki taleplerimizi iddianame düzenlendikten ve mahkemeye sunulduktan sonra gerekli taleplerimizi mahkemeye sunacağız. Bu suç şüphesi altında bulunan şüpheli olarak ifadeleri alınan polis ya da polis memurlarının tutuklanması konusunda gerekli taleplerimizi mahkemeye ibraz edeceğiz. Bu saatten sonra beklentimiz dört buçuk yıldan beridir devam eden beklentimizin son bulunmasını ümit ediyoruz. Maddi gerçekliğin bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bir cinayet varsa arka plan bilgileri ve arka planıyla beraber ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. Bizim beklentimiz bu. Buna ilişkin olarak ta dört buçuk yıl süren hukuk mücadelemiz bundan sonra diğer aşamada belki mahkeme salonunda aynı kararlılıkla devam edecek ta ki biz bu cinayete ilişkin gerçeği ortaya çıkarana kadar failleri tespit edene kadar ve hak ettikleri cezayı bulana kadar bu mücadelemiz sürecektir. Dileğimiz o ki bu mücadelemiz arkamızda gördüğünüz adalet sarayı içinde mahkeme salonlarında tecelli etsin bu hedefimiz burada sonlansın adaleti burada tesis edelim. Bu cinayet burada işlendi bu cinayetin mağduru bu adliyede görev yapan bir baro başkanıydı dolayısıyla adaleti de bu bina içerisinde bu salonun içinde bu şehirde gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz ola ki eğer bu duruşma, bu binada, bu mahkeme salonunda adalet gerçekleşmezse biz Anayasa mahkemesi de dahil olmak üzere bütün uluslararası hukuk mekanizmalarında bu cinayetin takipçisi olmaya bu soruşturmanın davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz şeklinde sözlerini tamamladı.