Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Baro Başkanımız Tahir ELÇİ'nin Katledilişinin 181. Haftası Anma Etkinliği Üyelerimizin Katılımıyla Gerçekleşti...

21.06.2019

Baro Başkanımız Tahir ELÇİ’nin katledilişinin 181. haftası anma etkinliği bugün de meslektaşlarımızın katılımıyla yapıldı. Etkinlikte konuşan Baro Saymanımız Av. Muhlis OĞURGÜL şunları söyledi;

Değerli Basın Emekçileri ve Baromuzun Saygıdeğer Üyeleri;

Baro Başkanımız Tahir ELÇİ’nin katledilmesinin üzerinden tam 181 hafta geçmesine rağmen failleri bulunmamıştır. Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Archtiecture tarafından hazırlanan raporda belirtilen kuvvetle muhtemel şüpheliler hakkında işlem yapılması talebimizi 14 Aralık 2018 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmemize rağmen şüpheli sıfatıyla hiç kimsenin ifadesi dahi alınmamıştır. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı şüphelilerin ifadesini almak yerine dosyayı kül halinde Adli Tıp’a göndermiştir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan faillerin bulunması ve yargı önünde hesap vermeleri için ivedilikle işlem tesis etmesini talep ediyoruz.  “Tahir ELÇİ’nin failleri bulunsun”, “Tahir için ADALET” etkinliğimizin 181. Haftasında bir kez daha şunu vurguluyoruz: Tahir ELÇİ’nin failleri bulunmadan ve gereği yapılmadan bu işin peşini bırakmayacağımızı, bu dosyanın failli meçhuller dosyasına dönüşmesine izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz.

Bildiğiniz üzere Mısır’ın seçilmiş cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi yaklaşık 6 yıl önce askeri darbe sonucu tutuklanmış ve 17.06.2019 tarihinde yargılandığı davanın duruşmasında savunma yaparken kalp krizi geçirip öldüğü şeklinde duyuru yapılmıştır. Ölüm haberinin duyurulmasından kısa bir süre sonra aile bireylerinin tamamının olmadığı bir merasimle defnedilmiştir

Diyarbakır Barosu olarak daha önce defalarca Mısır’ın darbe yönetiminin göstericilere karşı orantısız güç kullanımını, kitlesel politik tutuklamalarını, bağımsız ve tarafsız olmayan yargılamalarını, politik amaçlı idam kararlarını, insanlık onuruyla bağdaşmayan eylemlerini eleştirmiş ve uluslararası hükümlere ve insan haklarına aykırı olan tutumlarına dikkat çekmiş ve sonlandırılması yönünde çağrılarda bulunmuştuk. Hem baromuzun hem de bağımsız insan hakları örgütlerinin çağrılarına rağmen ne yazık ki 12 Eylül Darbe yargılamalarının ve askeri cunta uygulamalarının bir benzeri Mısır halkına uygulanmaya devam edilmiştir.

Bağımsız İnsan Hakları Örgütlerinin raporlarına yansıdığı üzere Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin insanlık dışı koşullara tabi tutulduğu, ilerlemiş yaşının kendisinde yarattığı kronik rahatsızlıklara rağmen yeterli tıbbi desteğin verilmediği, bakımı için uygun bir ortamın sağlanmadığı bilinmektedir. Her ne kadar Mursi’nin ölüm sebebinin kalp krizi olduğu yönünde bir açıklama yapılmış ise de ölümüne yol açan sürecin insan haklarına aykırı uygulamaların sebebiyet verdiğini belirtmek isteriz. Ayrıca defin işlemine aile bireylerinin tamamının alınmaması, cenaze merasimin düzenlenmesine izin verilmemesi hukukun çiğnendiğini göstermektedir. Hem ülkemizde hem de Mısırda bu tarz uygulamalar ile cenazelerin aile bireylerinden habersiz bir şekilde adeta kaçırılırcasına defnedilmesi insan haklarını ihlal etmektedir. Bu vesile ile bütün iktidarlara ve yönetimlere: insan haklarına saygılı bir anlayışla insanların kendi cenazelerini defnetmesine uygun davranmalarının zorunluluk arz ettiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

Yine 15.06.2019 tarihinde Şanlıurfa’nın Siverek İlçe’sine bağlı Çeltik Mahallesi’nde düzenlenen silahlı saldırı sonucunda Hakkı İZOL, Zozan İZOL, Meral İZOL ve Mustafa Serdar İZOL katledilmiştir.  Anne ve babasının öldürülme görüntülerini kendi cep telefonuyla çekip soysal medya hesabından “ Siverek’te katliam var” Siverek’teki Katliama Ses Ver “ Hashtag ile paylaşılması neticesinde basında da öldürülme anının ve yardım çığlıklarının haberleri yapılmıştır.  Basına yansıyan haberlerde olayın gerçekleşme nedeninin arazi anlaşmazlığı şeklinde olduğu ifade edilmiştir. Diyarbakır Barosu olarak öncelikle yaşam hakkının vahşice sonlandırıldığı bu saldırıyı KINIYORUZ!

Diyarbakır Barosu geçmişte olduğu gibi bugün de haktan, hukuktan, yaşam hakkının kutsallığından yana taraf olmuş ve olmaya da devam edecektir. Saldırının faillerinin tamamının bulunması, yargı önüne çıkarılması ve hak ettikleri cezayı almaları için mağdur aileye her türlü hukuki desteği vereceğimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz.  Ayrıca yargının gerçekleşen olayda faillerin siyasi ve ekonomik nüfuzlarının etkisinde kalmadan, etkili ve etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapması için olayın takipçisi olacağımızı buradan duyuruyoruz.

Katılımınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. 21.06.2019

Diyarbakır Barosu Başkanlığı