Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Baro Başkanımız Tahir ELÇİ'nin Katledilişinin 166. Haftası Anma Etkinliği Üyelerimizin Katılımıyla Gerçekleşti...

08.03.2019

Baro Başkanımız Tahir ELÇİ’nin katledilişinin 166. haftası anma etkinliği bugün de meslektaşlarımızın katılımıyla yapıldı. Etkinlikte konuşan Baro Başkan Yardımcımız Av. Gazal BAYRAM KOLUMAN şunları söyledi;

Değerli Meslektaşlarım, Değerli Basın Emekçileri;

Baro Başkanımız Tahir ELÇİ’nin katledilmesi üzerinden ne yazık ki 1195 gün geçmesine rağmen halen failleri yargı önüne çıkarılmadı. Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Archtiecture tarafından hazırlanan raporda belirtilen kuvvetle muhtemel şüpheliler hakkında işlem yapılması talebimizi 14 Aralık 2018 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına iletmemize rağmen şüpheli sıfatıyla hiç kimsenin ifadesi dahi alınmamıştır. Her hafta Cuma günü Adliye önündeki ‘’Tahir Elçi’’ için adalet arayışımızın 166. Haftasında bir kez daha ifade ederiz ki; Tahir ELÇİ’nin failleri bulunmadan ve gereği yapılmadan bu işin peşini bırakmayacağız. Sayın Tahir ELÇİ’yi bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Diyarbakır Barosu olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde tüm kadınların gününü bir kez daha kutlar, emeğimizin sömürülmediği, cinsiyetçi söylemlere maruz kalmadığımız, taciz-tecavüz ve şiddet olgularından uzak günler temennisiyle. Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsü olarak bugün yanımızda Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Cezaevi İzleme Komisyonu üyesi meslektaşlarım bulunmakta. Son dönemlerde cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin tarafımıza yapılan başvurulara binaen 6 Mart 2019 tarihlerinde Elazığ Kampus Cezaevine yaptıkları ziyaretlere ilişkin edinilen bilgileri sizlerle paylaşacaklardır. Sözü Av. Öykü ÇAKMAK’a bırakıyorum. 

Av. Öykü ÇAKMAK;

Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu olarak yıllardır cezaevlerinde meydana gelen hak ihlallerine karşı hukuk mücadelesi vermekteyiz. Maalesef ki cezaevlerinde şiddet ve hukuka aykırı diğer uygulamalar artarak görülmeye  devam  etmektedir.

Süngerli oda, kimlik taşıma uygulaması, İşkence, kötü muamele ve tecrit haberleriyle gündemden düşmeyen Elazığ Kampus Cezaevinde yeniden bu konular gündeme gelmiştir. Nitekim Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır Şube olarak Elazığ Cezaevi’ nde kalan mahpusların ailelerinden gelen şikâyetler üzerine ve açlık grevinde bulunan mahpusların sağlık durumlarıyla ilgili bilgi almak üzere 6 Mart 2019 günü Elazığ CİK na yaptığımız ziyarette görüşülen mahpuslar tarafından;

25  subat pazartesi günü Elazığ 1 nolu kapalı CİK’nda Lütfü SÖNMEZ ve Mazlum DENİZ isimli mahpusların spor faaliyetine çıkmadan gardiyanlarca durdurularak “sizi döveceğiz, bize itaat edeceksiniz” şeklinde tehditlere maruz kaldığı, yaklaşık 1 saat sonra da odalarına gelen gardiyanlarca “başgardiyanla görüşmeniz olacak, bizimle gelin” dendikten sonra kameraların olmadığı bir alanda işkenceye maruz kalmışlardır. Yaklaşık 15 dakika devam eden bu işkence sırasında odalarında bulunan diğer mahpuslar, işkence edilen mahpusların çığlık ve bağrışma seslerini duymaları üzerine mazgallara vurarak engel olmaya çalışmışlardır. İşkencenin 6 gardiyan tarafından aynı anda yapıldığı,4 gardiyanın da izlediği ifade edilmiştir. Mazlum Deniz’in yüzünde ve gözünde darp izleri olduğu, yine Lütfi Sönmez adlı mahpusun aldığı darbe sonucu dudağının patladığı aktarılmıştır. Mazlum DENİZ hastaneye kaldırılması sonucu darp raporu almış ve suç duyurusunda bulunmuş ancak Lütfü SÖNMEZ isimli mahpus hastaneye götürülmemiştir. Akabinde Cezaevi idaresi tarafından tüm mahpuslar hakkında mazgala vurulması sebebi ile soruşturma başlatılmıştır. Mahpuslar işkenceyle ilgili cezaevi müdürü ile konuşmak istemişler ancak müdür ile görüşülemediğini belirtmişlerdir.

Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görüştüğümüz mahpuslar, birçok mahpusun 01.03.2019 günü açlık grevine girdiğini ve o tarihte gardiyanlar tarafından arama adı altında koğuşlara girildiğini ve aynı koğuşta bulunan Nevzat Demir ve Tahir Temel adlı mahpusların darp edildiğini ve bir mahpusun kolunun kırıldığını ve hiçbir sebep yokken adı geçen mahpusların darp edildiklerini ve kötü muameleye maruz kaldıklarını tarafımıza aktarmışlardır. Ayrıca darp edilen mahpusların tek kişilik odalara alındığını da belirtmişlerdir.

Tüm bu olay ve durumların yanında bugün itibariyle açlık grevinde 85. günleri dolan mahpusların sağlık sorunlarının ciddi boyutlara ulaştığının altını çizmek isteriz. Mahpuslar tarafından İHD ve Baro’ ya yazılan mektuplara el konulduğunu, personelin grevcilere dönük provakatif hareketler içinde bulunduğu hususu da mahpuslarca ifade edilmiştir.

Ayrıca Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görüşülen mahpuslardan eski HDP Kars milletvekili Mülkiye BİRTANE ise, ciddi sağlık sorunları sebebi ile (kanser, yüksek tansiyon hastalıkları başta olmak üzere)  yapılan hastane sevklerinde ring aracında 3-4 saat boyunca kelepçeli tutulduğunu, doktor muayenesinde de ancak çok ısrarcı olunduğunda kelepçelerin çözülerek muayene edildiğini, ki pek çok zaman kelepçeli şekilde muayene edildiklerini ifade etmiştir. Hastalıklarının ilerlemiş olması ve hayati risk ihtimaline karşı, cezaevinde kalamayacağı hususunun tespiti açısından Elazığ Adli Tıp Kurumu’na gitmesi gerekirken, gördüğü bu insanlık dışı muamele sebebi ile tedavisini durdurmak zorunda kalmıştır.

Konuyla ilgili olarak detaylı raporumuzu önümüzdeki hafta hazırlayıp basınla paylaşacağımızı ve ilgililer hakkında TCK 94 İşkence ve TCK 106 tehdit suçları yönünden suç duyurusunda bulunacağımızı bildiririz. Başta söz konusu cezaevi personeli olmak üzere, Cezaevi müdürleri ve olaylarda kastı ve ihmali olan tüm kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılması gerekmektedir. İşkenceye göz yuman bir anlayışı asla kabul etmeyecek ve bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz. Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır Şubesi olarak, cezaevlerinde yaşanan ağır hak ihlalleri ile hukuksuz ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesini talep ediyor; bu konuda başta  Adalet Bakanlığına ve bütün ilgililere önlem alma çağrısında bulunuyor ve bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

Bugün basına yansıya bilgilere göre Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Erdal YÜKSEL isimli mahpusun tutuklanıp cezaevine konulduğu aynı gün intihar ettiği bilgisine ulaşılmıştır. Bu vahim olayın da takipçisi olacağımızı bilgilerinize sunarız.