Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Baro Başkanımız Av. Tahir ELÇİ, Dört Ayaklı Minarenin Önünde Anıldı : ' Em Te Ji Bir Nakin...'

28.11.2023

Baro Başkanımız Av. Tahir ELÇİ Anma Programı kapsamında 'Adliye Önünden Dört Ayaklı Minareye Yürüyüşün’ ardından Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yapıldı. 

Basın açıklamasına Merhum Baro Başkanımzın eşi Türkan ELÇİ, kardeşleri Mehmet ELÇİ, Ömer ELÇİ ile Elçi Ailesi üyeleri, TBB Başkanı Av. R. Erinç SAĞKAN, TBB Bşk. Yrd. Av. Ercan DEMİR, TBB Saymanı Av. Gökhan BOZKURT ile TBB Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Ali BAYRAM, Av. Melih YAĞMUR, Av. Nizam DİLEK, Av. Hicran KANDEMİR ve Av. Abdulbaki ÇELEBİ, Tunceli Barosu Bşk. Av. Fatma KALSEN, Çanakkale Barosu Bşk. Av. Hande KESKİN, Hayat Barosu Bşk. Yrd. Av. Şükran DÜZEN, İzmir Barosu Bşk. Av. Sefa YILMAZ, Antalya Barosu Bşk. Av. Hüseyin GEÇİLMEZ, Ankara Barosu Bşk. Av. Mustafa KÖROĞLU, Kocaeli Barosu Bşk. Av. Mehmet GÜL, Tekirdağ Barosu Bşk. Av. Egemen GÜRCÜN, Zonguldak Barosu Bşk. Av. Türker KAPKAÇ, Batman Barosu Bşk. Av. Erkan ŞENSES, Mardin Barosu Bşk. Av. İsmail ELİK, Ağrı Barosu Bşk. Av. Serdar GÜNAKIN, Adıyaman Barosu Bşk. Av. Bilal DOĞAN, Bingöl Barosu Bşk. Yusuf KETENALP,  Şanlıurfa Barosu Bşk. Av. Abdullah ÖNCEL, Van Barosu Bşk. Av. Sinan ÖZARAZ, Muş Barosu Bşk. Av. Kadir KARAÇELİK, Şırnak Barosu Bşk. Av. Rojhat DİLSİZ, İstanbul Barosu Gnl. Skr. Av. Burcu ÖZTOPRAK, Bitlis Barosu Gnl. Skr. Av. Muhammed Emin ACAR, birçok Baroya mensup Yönetim Kurulu üyeleri ile meslektaşlarımız, HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay HATİMOĞULLARI, milletvekilleri, siyasi parti ve kentimizde bulunan STK temsilcileri katıldı. 

Dört Ayaklı Minare önünde yapılan açıklamada söz alan Baro Başkanımız Av. Nahit EREN, Türkan ELÇİ ve TBB Başkanı Av. R. Erinç SAĞKAN konuşma yaptı.

Baro Başkanımız tarafından yapılan açıklama aşağıdadır.

.

Değerli Basın Emekçileri, Kıymetli Dostlar,

Bu anlamlı günde bizleri yalnız bırakmadığınız için Diyarbakır Barosu üyeleri adına hepinize teşekkür ediyorum.

Değerli Başkanım Tahir Elçi!

Bugün TBB Başkan ve yönetim kurulu üyeleri ,  baro başkanları, meslektaşların, siyasi parti yetkilileri ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle; savaşa, operasyona ve çatışmaya karşı barışın sesini yükseltmek isterken katledildiğin bu kadim mekandayız. 8 yıldır her 28 kasımda burada biraraya gelen bu kıymetli topluluk; savunduğun, mücadelesini verdiğin ve uğruna yaşamına mal olan değerlerin ne denli kıymetli olduğunu göstermektedir. Bu birliktelik;  her türlü saldırıya, tehdite ve yargı tacizine rağmen yaşamı savunma cesareti gösterenlerin kararlılığı ve  eseridir.

Üzgünüz. İnsan hakları rejiminin tesis edildiği, toplumsal kutuplaşma ve nefretin son bulduğu, Kürt meselesinin demokratik değerler ölçüsünde çözüldüğü bir ülke özlemini hala gerçekleştiremedik. Bölgemizde ve dünyanın bir çok yerinde savaş ve çatışmalar bütün yıkıcılığıyla devam ediyor. İnsanlık katlediliyor, binlerce yıldır oluşturdukları kültür ve  tarihi dokularıyla şehirler yok ediliyor.  Bu yıkım ve vahşete karşı uluslararası toplumun sesizliği ise insanlık ve gelecek adına bizleri fazlasıyla kaygılandırmaktadır.

Değerli Basın Emekçileri;

Tahir Elçi’nin dostları ve yol arkadaşları olarak öfkeliyiz,

Bu tarihi mekanda başlayan çatışmalara ve yıkıma herkesin sessiz kaldığı günlerde susmayarak, toplumun bağrında derin yaralar açacak yıkımın ve zulmün pusuda olduğunu bizlere duyurmak ve uyarmak isteyen Tahir Elçi; ülkede en üst düzeyde  güvenlik tedbirlerinin alındığı kentin şu an bulunduğumuz orta yerinde onlarca kameranın önünde katledildi. Ancak aradan geçen 8 yıla rağmen failler cezalandırılmamış ve adalet yerini bulmamıştır.  

Dönemin Başbakanı ve Adalet Bakanının  “faillerin bulunacağı” beyan ve taahhüdü, her politik cinayette olduğu gibi tipik bir devlet refleksi olarak devreye girmiş ve tetiği tutan eli karanlıkta bırakmıştır. Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyunun bile mesuliyetinin kendisine ait olduğunu söyleyenlerin, bu sorumlulukla hareket etmediklerine hep birlikte bir kez daha tanıklık etmiş olduk.

Tahir Elçi cinayeti, 2015’te başlayan o karanlık sürecin yolunu döşemek isteyenlerin siyasi bir operasyonuydu. O sebeple, Tahir Elçi suikastının tüm yönleriyle aydınlatılması etkin bir kamu ve siyasi iradenin ortaya konması ile mümkün olacaktır. Toplumun içine çekildiği o karanlık girdap ancak böyle bir iradeyle aydınlatılabilir. Bu sebeple “DEVLETİN AYDINLATAMADIĞI CİNAYET YOKTUR, AYDINLATMADIĞI CİNAYET VARDIR!" diyoruz. Devlet, süregelen yargı pratiğiyle, bu cinayeti aydınlatmama yönündeki tercih ve iradesini sürdürmektedir. 

Cinayetin  işlendiği ilk andan itibaren kentte gerçekleştirilen güvenlik toplantıları, yargı makamlarının soruşturma aşamasındaki isteksiz tutum ve skandal uygulamaları; bu cinayetin aydınlatılmasını istemeyen bir iradenin varlığına hep işaret etmiştir. Bütün bu isteksizlik ve hukuksuzluklara rağmen, yetersiz bir iddianameyle kovuşturma süreci 5 yıl sonra başlamış, yarın yani 29 kasımda davanın dokuzuncu duruşması görülecektir. Maalesef 8 celse boyunca dava dosyasında önemli bir mesafe  katedilememiştir. Dava dosyasına katkı sunacağına inandığımız cinayet öncesi ve sonrasınındaki gelişmelere yönelik tüm taleplerimiz ısrarla reddedilmektedir.  Soruşturma aşamasında açığa çıkmış hukuksuzluklara ise mahkeme heyetinin ve yargı makamlarının kayıtsız kalışı, hukuk adına bizleri kaygılandırmaktadır.

Buradan Tahir Elçi’nin hukukcu dostaları ve meslektaşları olarak bir kez daha tüm yetkililere; bu davanın, siyasi ağırlığına ve Tahir Elçi’nin isminin hatırasına yaraşır bir şekilde sürdürülmesi, cinayetin bütün yönleri ile aydınlatılması çağrısında bulunuyoruz.  

Değerli dostlar,

Tahir Elçi bizim en kıymetlimizdir!

Onun hayat serüveni de öldürülmesi de toplumumuzun ve toprağımızın kaderiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Siyasi irade nasıl bir tutum alırsa alsın, mahkeme kimin gözlerine bakarsa baksın bizim Tahir Elçi cinayetini aydınlatma irademizde zerre eksilme yoktur ve olmayacaktır.

Ömrünü ağır insan hakları ihlalleriyle mücadeleye adayan, son nefesinde bile şiddete karşı barış ve demokrasiyi savunan ebedi başkanımızın aramızdan alınışının sekizinci yılında, kendisini bir kez daha saygıyla anıyor, barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürme kararlılığımızı, onun aziz hatırası önünde yineliyoruz.