Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.
- Baromuz
- Merkezler & Komisyonlar
- Komisyonlar
- Merkezler
- Raporlar
- Duyurular
- Yayınlar
- Baro Bültenleri
- Diğer
- İletişim
24.01.2023
Avukatın güvende olmadığı bir toplumda hiç kimsenin güvenliğinden söz edilemez.
Değerli basın emekçileri, kıymetli meslektaşlar;
Tehlike Altındaki Avukatlar Günü, 24 ocak 1977 tarihinde İspanya’da katledilen avukatlar anısına her yıl düzenlenmektedir.
Tehlike Altındaki Avukatlar Günü, İspanya’da diktatör Franco yanlısı bir grubun, Madrid’de bir hukuk bürosunda dördü avukat beş kişiyi salt mesleklerini ifa ettikleri için katletledildikleri gündür.
Her yıl farklı ülkelerde mesleklerini ifa eden avukatlara ithaf edilen bu gün 2013 ve 2019 yıllarında Türkiye’de avukatlık faaliyeti yürüten avukat meslektaşlarımıza ithaf edilmiştir.
Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED) ve Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH) ile Avrupa Barosu İnsan Hakları Enstitüsü (İDHAE) tarafından düzenlenen Tehlikedeki Avukatlar Günü, iki defa Türkiye’deki avukatlara ithaf edilmiş, hukuka, adil yargılanmaya ve avukat haklarına yönelik çağrılar yapılmıştır.
Tehlike Altındaki Avukatlar Gününün ilk kez düzenlendiği 2010 yılından bugüne ülkemizde avukatlara uygulanan yargı tacizi, baskı, tehdit ve taciz gün geçtikçe artmaktadır.
Türkiye’de temel hak ve özgürlükleri kullanırken, devlet/ hükümet ve kolluk kuvvetleri/yargı erki üzerinden baskıya maruz bırakılanların savunmanlık görevini üstlenen avukatların , mesleklerini yürütürken karşı karşıya kaldıkları sorunlar varlığını korumakta ve her geçen gün derinleşmektedir.
Avukatların ve baroların insan haklarının savunulması ve geliştirilmesi amacıyla yaptıkları açıklama ve faaliyetler, kriminalize edilmekte ve soruşturmalara konu edilmektedir. Gerek baronun kurumsal yapısı içerisinde gerekse sivil toplum örgütlerinde gönüllü temelinde çalışan avukatların, insan hakları alanındaki faaliyetleri yargılamalara konu edilmektedir.
Avukatların gerek mesleki faaliyetleri gerekse hak savunuculuğu faaliyetleri üzerinden yargı tehdidine maruz kaldıkları, düşünce ve ifade hürriyetiyle örgütlenme özgürlüğü kapsamındaki faaliyetlerin suçlama konusu yapılarak keyfi yargılamalar gerçekleştirilmektedir.
Haklarında yürütülen soruşturmalar ve davalar gerekçe gösterilerek stajını tamamlayan meslektaşlarımızın avukatlık ruhsatları iptal edilmektedir. Diyarbakır Barosu ve Türkiye Barolar Birliği tarafından avukatlık mesleğine kabul kararı verilen 25 meslektaşımız açısından haklarında yargılama süreci devam ettiği için Adalet Bakanlığınca açılan avukatlık ruhsatnamesinin iptali davalarında yürütmeyi durdurma kararları verilmiş, çok sayıda meslektaşımız avukatlık mesleğine kabul edilmemiştir. Bu durum, meslektaşlarımızın avukatlık yapmasının belirsiz bir süre boyunca yasaklanması niteliğindedir.
Yine; hak arama özgürlüğünün önündeki engellerin ve mesleki sorunların bütün ağırlığıyla devam ettiği bu süreçte mesleğini icra eden meslektaşlarımıza yönelik saldırılar artarak devam etmektedir. Meslektaşlarımız sırf mesleklerini icra ettiğinden ötürü tehditlere maruz kalmıştır. Unutulmamalıdır ki; yargının kurucu unsuru olan savunmaya yönelik her saldırı, özünde vatandaşın hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına yapılan saldırıdır.
Avukatların maruz kaldığı şiddet eylemleri neticesinde merkezimiz tarafından son 1 yıllık süreçte 42 şiddet eylemi tespit edilmiştir. Mardin Barosundan 3 şiddet eylemi, Hakkari Barosundan 3 şiddet eylemi, Batman Barosundan 4 şiddet eylemi, Van Barosundan 8 şiddet eylemi, Şırnak Barosundan 1 şiddet eylemi ve Diyarbakır Barosundaki meslektaşlara yönelik 23 şiddet eylemi tespit edilmiştir. Bu eylemlerden 16’sı doğrudan kolluk kuvvetlerince gerçekleştirilmiş olup 13 tanesi yargı organlarında çalışan kurum personellerinden, 13 tanesi de avukatların üstlenmiş olduğu dosyalar ile ilgisi bulunan sivil şahıslar tarafından gerçekleştirilmiştir. Avukatlara şiddet eyleminin %38’i kolluk görevlilerinden, %31’i yargı personelinden, %31 i ise sivil şahıslar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Değerli basın emekçileri,
Avukat; yargı içinde veya dışında müvekkillerinin “haklarını” aramakta, savunmaktadır. Yurttaşların temel hak ve hürriyetlerini kullanımına dair, yersiz ve hukuka aykırı müdahaleler ve engellemelerle, avukatın tehlike altında olmasının toplumsal adalet ve hukuk arayışlarına zarar vereceği açıktır.
Avukatlar, gerek mesleklerini icra ederken gerekse insan hakları mücadelesine katkı sunarken pek çok engelleme, baskı ve yargı tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Yurttaşların temel hak ve hürriyetlerini kullanımına dair, cezai veya idari yargı tehdidi karşısında, avukatın tehlike altında olmasının toplumsal adalet ve hukuk arayışlarına zarar vereceği açıktır. Bütün bu hukuksuzluklar karşısında, avukatlar, bugün en fazla risk altında bulunan meslek gruplarındandır.
Türkiye’de avukatlara, avukat örgütlerine ve barolara yönelik artan baskı ve yargı tacizine son verilmedir. Mesleklerini ifa ettikleri için baskı gören, tehdit edilen, yargılanan, şiddete uğrayan avukatların korunmasını sağlayabilecek politikalar ve yasal düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir.
Ebedi başkanı Av. Tahir Elçi’yi insan hakları mücadelesinde kaybeden ve bu mücadeleyi sürdürürken yargı tacizi ve tehdidi altında olan Diyarbakır Barosu olarak bu önemli günde; avukatlara yönelik şiddet, taciz, tehdit, ceza yargılaması ve barodan ihraç gibi uygulamaların son bulması yönünden adımların bir an önce ve eksiksiz biçimde atılması çağrısında bulunuyor, hak arama özgürlüğünün teminatı olan Avukatların mesleklerini icra etmeleri için gerekli güvenli ortamının sağlanması talep ederiz.
Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi olarak; avukatların mesleğini özgürce icra edebildiği, savunma hakkının vazgeçilmez bir hak olarak görüldüğü, mesleğimizin onur ve saygınlığının korunduğu, savunmanın susturulmaya çalışılmadığı yarınlar dileriz.
Saygılarımızla,
Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi