Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü'ne İlişkin Hazırlanan Rapor Düzenlenen Basın Açıklaması İle Kamuoyuyla Paylaşıldı

24.01.2025

Baromuz Avukat Hakları Merkezi tarafından 24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü'ne ilişkin hazırlanan rapor düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyuyla paylaşıldı.

BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli basın emekçileri, kıymetli meslektaşlar;

24 Ocak 1977’de İspanya’da diktatör Franco yanlısı bir grupça Madrid’de bir avukatlık ofisine saldırı sonrası dördü avukat beş kişinin sadece mesleklerini ifa ettikleri için katledilmesi üzerine bu olay, her yıl 24 Ocak’ta Tehlike Altındaki Avukatlar Günü olarak anılmaktadır.

2010 yılından beridir bugün, “Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi için Avrupalı Avukatlar Birliği” ve “Tehlikedeki Avukatlar Günü” Vakfı tarafından birlikte organize edilmektedir. Her yıl farklı ülkelerde, mesleklerini ifa eden avukatlara ithaf edilen bugün, 2012 ve 2019 yıllarında Türkiye’deki Avukatlara ithaf edilmiştir. Bu yıl ise 2020’de hükümet karşıtı gösteriler sonrası devlet başkanının hedefi olan Belarus’lu avukat meslektaşlarımıza atfedilmiştir.

Her yıl 24 Ocak’ta tüm meslektaşlarımızla birlikte adliyelerde, meydanlarda avukatlara yönelik hak ihlallerine ilişkin itirazlarımızı dile getirmemize rağmen; avukatlara yönelik duruşma salonlarında, keşif ve haciz mahallerinde, ofislerinde sözlü ve fiziki saldırılar, avukatlara uygulanan yargı tacizi, baskı ve tehditler azalmamış aksine artarak devam etmiştir.

Avukatların maruz kaldığı şiddet eylemleri neticesinde merkezimiz tarafından son 4 yıllık süreçte 160 şiddet eylemi tespit edilmiştir. Bu eylemlerden 45’i doğrudan kolluk kuvvetlerince gerçekleştirilmiş olup, 51’i yargı organlarında çalışan kurum personellerinden (hakim, savcı, kalem çalışanları), 64’ü ise avukatların üstlenmiş olduğu dosyalar ile ilgisi bulunan sivil şahıslar tarafından gerçekleştirilmiştir.

2022 yılında avukatlara yönelik gerçekleşen hak ihlallerinin büyük oranının kolluk tarafından, 2023 yılında gerçekleşen hak ihlallerinin çoğunluğunun hakim/savcı ve adliye personeli tarafından, 2024 yılında gerçekleşen hak ihlallerinin çoğunluğunun ise avukatların üstlenmiş olduğu dosyalar ile ilgisi bulunan sivil şahıslar tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. 24 Ocak 2025 tarihli Tehlike Altındaki Avukatlar Günü konulu detaylı raporumuza baromuzun resmi internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

Stajını tamamlayan meslektaşlarımızın avukatlık ruhsatları, haklarında yürütülen soruşturmalar ve davalar gerekçe gösterilerek iptal edilmektedir. Bu durum, meslektaşlarımızın avukatlık yapmasının belirsiz bir süre boyunca yasaklanması niteliğindedir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yayımlanan faaliyet raporlarına göre 2016 yılından 2020 yılına kadar 1467 kişinin dosyası TBB’ye geri gönderilmiştir. 2016 yılından itibaren geri gönderilen dosya sayısı 2025 yılına kadar aritmetik olarak artmıştır.

Yine; hak arama özgürlüğünün önündeki engellerin ve mesleki sorunların bütün ağırlığıyla devam ettiği bu süreçte mesleğini icra eden meslektaşlarımıza yönelik saldırıların azaltılması gerekirken ruhsat gaspları ile meslektaşlarımız bir kere daha yeni bir saldırının mağduru haline gelmektedirler. Meslektaşlarımızın mesleki faaliyetlerini icra etmelerini engelleyen bu uygulamaların derhal sonlandırılması gerekmektedir. Ruhsat gaspı ile mesleği ifası süresiz engellenen meslektaşlarımızın yargılamalarına Avukatlık Kanunu76. ve 95. maddeleri uyarınca müdahillik taleplerimiz mahkemelerce kabul edilmeli, yargılama süresince meslektaşlarımıza sunacağımız desteğe engel olunmamalıdır.

Avukatlar, mesleklerinin özü gereği her zaman baskılar ve haksızlıklarla mücadele eden bir meslek grubu olmuştur. Bu mücadele sırasında kendileri de çokça engellenmeye, baskıya ve yargı tehdidine maruz kalmaktadır. Avukatlara yönelik baskıların artmasının yurttaşların da toplumsal adalet ve hukuk arayışlarına doğrudan zarar vereceği açıktır. Bu uygulamalar sebebiyle yurttaşlar; temel hak ve hürriyetlere erişim konusunda büyük eksiklikler yaşamaktadırlar. Baskılarla ve haksızlıklarla mücadele eden avukatların bu mücadeleyi kesintisiz sürdürebilmesi avukatlık mesleğinin icrasındaki özgürlükten geçmektedir. Avukatlık mesleğine karşı ayrımcılık yapılmadan, otoriteler veya kamudan gelebilecek yersiz müdahaleler olmadan saygı gösterilmesi ve bu saygının da korunması gerekmektedir.

Avukatların mesleklerini ifa ederlerken; engellenmelere ve şiddet eylemlerine maruz bırakılmamaları için şiddet eylemleri meydana geldiğinde etkin bir yargısal süreç işletilmelidir. Faillerin eylemlerine uygun suç tanımları ile yargılanmaları gerekmektedir. Faillerin hak ettikleri cezaya hükmedilmemesi sebebiyle oluşacak olan cezasızlık politikası bu eylemlerin son bulmasını engelleyecektir. Failler bakımından en etkili ve caydırıcı yöntem, avukata yönelik fiziksel şiddet eylemlerinin CMK.m.100 kapsamında katalog suçlar içinde yer aldığı, faillerin hak ettikleri cezaların üst sınırdan verildiği ve bu cezaların koşullu salıverilme, denetimli serbestlik uygulamalarından istisna tutularak aynen infaz edilebildiği bir sistem olacaktır.

Yine avukatlara yönelik baskı, tehdit ve şiddetin son bulmasının diğer bir yolu da avukatların korunmasını sağlayabilecek politikaların geliştirilmesini, yasal düzenlemelerin yapılmasını, mesleki faaliyetlerin bağımsız biçimde ve baskı altında kalmadan yürütülmesini sağlamaktan geçmektedir. Yasa koyucu tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 76. maddesi ile avukatlara ve barolara hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak bir sorumluluk olarak yüklenmiştir. Ancak buna rağmen avukatların hukuku ve insan haklarını savunmak üzere gerçekleştirdiği faaliyetler yargı tehdidi ile engellenmeye çalışılmaktadır. Diyarbakır Barosu da her dönem yargı tehditleri altında faaliyetini sürdürmektedir. Hali hazırda da Diyarbakır Barosunun önceki dönem ve mevcut yönetim kurulları ile başkanları aleyhine baro faaliyetleri nedeniyle yürütülen soruşturmalar ve kovuşturmalar devam etmektedir. Avukatlar bu faaliyetleri sebebiyle yargılanmamalı ve yargı tehlikesi altında olmamalıdır.

 

28 Kasım 2015 tarihinde katledilen ebedi baro başkanımız Sayın Tahir Elçi’nin faillerinin yargılandığı dosya, bir cezasızlık politikası uygulama örneği olarak önümüzde durmaktadır. Merhum başkanımızın failleri Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen yargılamada 22 Haziran 2024 tarihinde görülen son duruşmada beraat kararı ile adeta ödüllendirilmişlerdir. Diyarbakır Barosu, TBB ve Tahir Elçi ailesinin avukatları tarafından yerel mahkemece verilen beraat kararı istinaf edilmiştir. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, karara karşı tüm istinaf taleplerini esastan reddederek ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır. Ömrünü cezasızlıkla mücadeleye adayan, yine kültür ve tabiat varlıklarına karşı haksız saldırıların önlenmesi için basın açıklaması gerçekleştirdiği sırada katledilen sayın Tahir Elçi’nin dosyasının cezasızlıkla son bulmaması için mücadeleye devam edeceğimizi bu vesileyle bir kere daha kamuoyuna duyurmak isteriz.

Başta Ebedi başkanımız Av. Tahir Elçi olmak üzere insan hakları mücadelesi sürdürürken, mesleğini icra ederken kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Baskıya, hakarete, tehdide, engellemelere, yargısal tacize ve şiddete maruz bırakılan tüm meslektaşlarımız adına mesleğimizi özgürce icra edebileceğimiz güvenli ortamının sağlanmasını talep ediyoruz.

Saygılarımızla,

Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi

Rapora linkten ulaşabilirsiniz

https://www.diyarbakirbarosu.org.tr/public/uploads/document/tehlike-altindaki-avukatlar-gunu-raporu-2025-1737639505.pdf