Page 666 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 666
giderek artmıştır.
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan mahpuslar için daha önce
de açlık grevleri yapılmış, bu grevlerin etkisi ile tecrit geçici olarak kaldırılmış, ancak 7
Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasakları yeniden devreye girmiştir. Bu durum BM
Mandela Kuralarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırıdır. Ada-
let Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli, gerek
avukat gerekse aile görüşleri yaptırılmalıdır.
Bizler; hukukçular, insan hakları savunucuları ve sağlık örgütü temsilcileri olarak açlık
grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının
korunması için tüm yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurgulamak
istiyoruz.
Siyasal iktidar, açlık grevcilerinin talebini süreç daha tehlikeli bir noktaya evirilme-
den değerlendirmelidir. Bu gün itibariyle 313 açlık grevcisinin tek bir talebi vardır o
da; mutlak tecridinin kaldırılması talebidir. Bu talebin yerine getirilme sorumluluğu ise
yine siyasal iktidarındır. Taleplerin karşılanmayıp hapishanelerde devam eden süresiz-
dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili olarak, eylemci mahpusların sağlık ve yaşam hakkına
yönelik ortaya çıkacak üzücü sonuçlarından da yine siyasal iktidar sorumlu olacaktır.
Bu nedenle öncelikle Adalet Bakanlığının ve ilgili kurumların bir an önce hareket geç-
mesi gerekmektedir.
Ayrıca tüm hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilerek, kişi onuruna yakışır
muamele yapılması, mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele ve insan onuruna aykırı
davranış yasağı kapsamında muamelelerin ve diğer hak ihlallerinin ortadan kaldırıl-
ması, hasta mahpusların tedavilerinin aksatılmadan yapılması, hastane sevkleri sonrası
karantina koşullarının tecrit işkencesi uygulamasına dönüştürülmesinin önlenmesi hu-
susunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar
görevlerini yapmalıdır.
Açlık grevi yapan mahpusların kaldıkları hapishanelerde düzenli sağlık kontrollerinin
yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının
yapılması gerekmektedir. Daha önceki açlık grevi süreçlerinde de tıbbi olarak yapıla-
caklar ceza infaz kurumlara iletilmiş olup bu prosedürlere uyulması sağlanmalıdır.
Biz aşağıda imzası bulunan hak, hukuk ve sağlık örgütleri sayısı 107’ye ulaşan hapis-
hanelerde süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye
girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve
tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz. Açlık grevi sürecini
yakından izlemek için oluşturduğumuz İzleme Koordinasyonu olarak merkezi ve yerel
düzeyde gerekli girişimlerde bulunacak, bu durumu raporlayarak demokratik kamuoyu-
nun oluşmasına katkı sunacağız.
Diyarbakır Tabip Odası
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği
665

