Page 475 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 475
getirilmelidir. Bu nedenle, şu anda Adalet Bakanlığının gündeminde olan “devlet yeter-
lilik sınavı” önemli bir adımdır ama yeterli değildir. Kesin çözüm daha az hukuk fakül-
tesi, daha az kontenjan ve daha kaliteli eğitimdir. Kontrolsüz bir şekilde açılan hukuk
fakültelerinden her yıl binlerce hukuk öğrencisi mezun olmakta ve stajlarını tamamla-
dıktan sonra mesleğe başlamaktadırlar. Bu hızlı artış ile ters orantılı olarak Avukatların
iş alanları her geçen gün daraltılmaktadır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları adı altın-
da getirilen Arabuluculuk-Uzlaştırmacılık kurumu mesleğimizin iş alanlarını daraltan
mekanizmalardır. Bu mekanizmaların tümden ortadan kaldırılması gerekirken, her ge-
çen gün çalışma alanının genişletilmesi ; Avukatları açlık sınırı ile karşı karşıya getir-
mektedir. Bu nedenle Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları adı altında topluma ve avu-
katlara dayatılan; adalet mekanizmasının tıkanmasını sağlayan ve çözümsüzlük
üretmekten başka bir şeye yaramayan bu yollar, tümden ortadan kaldırılmalı ya da en
azından yetki alanı sınırlandırılmalıdır. Yine hasar danışmanlık şirketleri adı altında
faaliyet gösteren bazı korsan şirket ve kişiler, çoğunlukla bazı kamu görevlileriyle de
işbirliği yaparak Avukatların görev alanında olan işlere el atmaktadır. Buradan bu şir-
ketlere sesleniyoruz; bu hukuk dışı işlere son verin, yurttaşlarımıza bir çağrımız var;
hakkınızı ve hukukunuzu koruyacak olan Avukatlardır, Avukatlar dışında kimseye itibar
etmeyin. Mesleğimizin bir diğer sorunu ise kamuda çalışan avukatların özlük hakları
sorunudur. Bu sorun kamu avukatlarının sorunu olmaktan çıkmış; kamu idarelerinin
sorunu haline gelmiştir.Kamuda çalışan meslektaşlarımızın bir çok sorunu olmasıyla
beraber en temel sorunlarından birisi Anayasanın 55. maddesi gereği “eşit işe eşit ücret
ilkesine “ rağmen ortaya çıkan ücret eşitsizliği sorunudur. Bu kapsamda kamuda çalışan
meslektaşlarımız; 4800 ek gösterge, 2000 makam tazminatı ve emsale uygun temsil
tazminatı; %200 Özel Hizmet Tazminatı verilmek suretiyle Avukatlık Mesleğinin onu-
runa yaraşır bir Ücrete kavuşturulmalıdır.Değerli Basın Mensupları,15 Temmuz 2016
darbe girişiminden sonra görevden alınan Hakim ve Savcıların yerine binlerce kıdemsiz
ve tecrübesiz hakim ve savcı atanmıştır. Hakimlerin ve Savcıların 3-5 ay süren stajdan
sonra göreve başlatılmaları, üstelik ağır ceza mahkemesi üyeliği gibi deneyim ve dona-
nım isteyen görevlere getirilmeleri, hukuk standardını yerle bir etmiştir. Sınav barajı
olmadan, tamamen ideolojik referanslar ile mesleğe kabul edilen Yargı mensupları kısa
ve orta vadede (eğer eğitilmezlerse uzun vadede de) ülkenin en büyük sorun alanı haline
geleceğini not etmek isteriz. Avukatlar mesleki faaliyetleri nedeniyle sokakta, adliyede,
karakollarda saldırıya uğramakta, taciz edilmektedir. Yine mesleki faaliyetleri nedeniy-
le, temsil ettikleri müvekkilleri ile özdeşleştirilmekte, yargılanmakta ve cezalandırıl-
maktadırlar. Bu kapsamda Baromuz üyesi 11 meslektaşımız hakkında Demokratik Top-
lum Kongresi (DTK) binasına gitmeleri ve bazı toplantılarına katıldıkları iddiasıyla
haklarında dava açılmıştır. Yine geçmiş dönem Başkanımız ve yönetim kurulu üyeleri
hakkında çeşitli tarihlerde yaptıkları açıklamalar nedeniyle iki ayrı soruşturma başlatıl-
mıştır. Her iki soruşturma ve kovuşturma da halen derdesttir. Yine yakın bir zamanda
ÇHD Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında bulunduğu ÇHD üyesi 18
meslektaşımız adil yargılama ilkeleri hiçe sayılarak 3 yıl 9 ay ile 18 yıl 9 ay arasında
ağır hapis cezalarıyla cezalandırılmışlardır. Duruşma sırasında hem sanık durumuna ge-
tirilen meslektaşlarımız, hem de onların müdafiliğini yapan meslektaşlarımız duruşma
salonundan atılmış, sanıksız ve avukatsız bir “yargılama” sonucunda hüküm açıklan-
474

