Page 473 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 473
• Baro Başkanımız Tahir ELÇİ’nin Katledilişinin 170. Haftası Anma
Etkinliği Üyelerimizin Katılımıyla Gerçekleşti...
Baro Başkanımız Tahir ELÇİ’nin katledilişinin 170. haftası anma etkinliği 5 Nisan Avu-
katlar Gününde meslektaşlarımızın katılımıyla yapıldı. Etkinlikte konuşan Baro Başka-
nımız Av. Cihan AYDIN şunları söyledi;Değerli Basın Mensupları, Sevgili Meslektaş-
larım,Dostumuz, arkadaşımız, abimiz ve yoldaşımız Tahir Elçi’nin yokluğunun hüznü
ve kederiyle karşınızdayız. Baro Başkanımız Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden
40 ayı aşkın süre geçti. Baromuz tarafından Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölü-
müne hazırlatılan rapor, 14 Aralık 2018 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına sunulmuştur.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 8 Mart 2019 tarihinde soruşturma dosyasını bir kül
halinde Adli Tıp kurumuna göndermiştir. Adli Tıp Kurumunun, bir an önce bu konuda-
ki raporunu hazırlayarak soruşturma makamına sunmasını talep ve umut ediyoruz. Her
hafta Cuma günü saat 13.30’da burada soruşturmanın seyri konusunda kamuoyunu bil-
gilendiriyoruz, bilgilendirmeye de devam edeceğiz. Türkiye yakın zamanda son derece
sert geçen bir propaganda süreci sonucunda yerel yönetim adaylarını belirlediği bir se-
çim yapmıştır. Propaganda süreci boyunca ötekileştiren, kutuplaştıran, ayrımcı ve nefret
söylemlerine hep birlikte tanıklık ettik. Şiddet ve nefret dilinin mobilize ettiği kişiler,
Malatya’da iki Saadet Partisi görevlisini silahla vurarak katletmiştir. Seçim günü top-
lam 6 kişi öldürülmüş, 115 kişi de yaralanmıştır. Bunun yanı sıra propaganda süreci son
derece adil olmayan koşullarda gerçekleşmiş, muhalefet partilerine seçim süresi boyun-
ca eşit propaganda imkânı tanınmamıştır. YSK bu süreci iyi yönetememiş, Kurulun ta-
rafsızlığı ve bağımsızlığını koruyamamış, tarafsızlık ilkesine gölge düşürmüştür. Tüm
bu haksızlık, hukuksuzluk ve can kayıplarına rağmen oy kullanma süreci tamamlanmış-
tır. Oy kullanma işleminin tamamlanmasından sonra YSK’dan beklenen ; siyasi partiler
tarafından yapılan itirazları adil, eşit, şeffaf ve objektif şekilde inceleyerek demokratik
kurallar çerçevesinde karara bağlamak, itiraz olmayan ve seçim sonuçlarının kesinleşti-
ği yerlerde kazanan belediye başkanları ve meclis üyelerinin mazbatalarını teslim etme-
sidir. Bu kapsamda başta hükümet yetkilileri olmak üzere herkesi, demokrasi kültürü-
nün vazgeçilmez bir parçası olan sandıktan çıkan iradeye saygı duymaya davet ediyoruz.
Bu saatten sonra toplumun tüm siyasi aktörlerden beklentisi de; seçim psikolojisinden
çıkıp, toplumsal barış, ekonomi, yargı, temel hak ve özgürlükler konusunda çözüm
odaklı reformların hayata geçirilmesidir. Değerli meslektaşlarım ve basın mensupları;-
Türkiye’nin gündemini işgal eden bir diğer mesele ise açlık grevleridir. DTK Eş Başka-
nı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven tarafından başlatılan açlık grevinin 149. Güne
girdiğini, 1 Mart 2019 tarihi itibariyle binlerce mahpus tarafından da açlık grevine baş-
landığını bir kez daha kamuoyunun dikkatlerine sunmaktayız. Leyla Güven ve diğer
mahpuslar, “İmralı Cezaevinde tutulan Abdullah Öcalan’ın ailesi, avukatları ve vasisi
ile görüştürülmediğini, mutlak bir tecrit ve izolasyon altında tutulduğunu, bu uygulama-
lara derhal son verilmesi”amacıyla açlık grevine başladıklarını çeşitli yollarla kamuo-
yuna duyurmuşlardır. Yine aynı taleple 18 Mart 2019 gününden bu güne kadar 6 mah-
pus cezaevinde yaşamına son vermiştir. Diyarbakır Barosu Başkanlığı açlık grevleri
başladığı günden bu yana şu tespit ve önerilerde bulunmuştur;‘’Açlık grevi yöntem ola-
rak tasvip ettiğimiz bir hak arama yöntemi değildir, desteklemiyoruz; bu eylem büyük
472

