Page 161 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 161
1960 yılında özgürlük ve eşit yaşam için verilen bu mücadele bugün hala devam et-
mektedir. Kadınlar maalesef ki hala, özgürlüklerinin bedelini canlarıyla ödemektedir.
Emine Bulut, Şule Çet, Merve Ünal, Müzeyyen Boylu ve daha niceleri. Resmi olmayan
verilere göre erkekler 2019’un ilk on ayında en az 284 kadın öldürdü. Yargıya intikal
eden kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve cinsel saldırı dosyalarında etkili soruştur-
maların yürütülmediğine, çok sayıda dosyanın yargı eliyle sürüncemede bırakıldığına,
artan kadın cinayeti davalarında halen haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri
cesaretlendirici şekilde uygulandığını görüyoruz.
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin
Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi dört temel başlıktan oluşmuştur:
etkin soruşturma, önleme, koruma ve mağdur destek mekanizmaları oluşturma. Kadın-
ların her türlü şiddetten korunması, kadınlara yönelik şiddetin faillerin kovuşturulması,
yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış uluslar arası bir sözleşmedir.
İstanbul Sözleşmesinin iç hukuktaki yansıma olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine dair Kanunun uygulanması bakımından kar-
şılaşılan sorunlar hala mevcuyetini korumaktadır. Kadınlar kanun kapsamında alınan
koruma kararlarına, tedbirlere rağmen şiddete uğramaya, öldürülmeye devam etmekte-
dir. 6284 sayılı kanun, uygulayıcılarının pasif ve özensizliği ile işlevsiz ve kağıt üstü bir
kanun haline getirilmek istenmektedir.
Yasal mevzuattaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, kadına yönelik şiddetin ar-
tarak devam etmesinin nedeni toplumsal dönüşümün sağlanamamış olması ve şiddetin
kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilmemiş olmasıdır. Devletin zihniyet dönüşümünü
sağlayacak politikalar oluşturulmadığı gibi tam tersi kadınların insan haklarını ve en
önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslar arası sözleşmeleri
160

