Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Tutuklu ve Hükümlü Ailelerinin Taleplerine İlişkin Açıklamamız...

25.11.2021

Tutuklu ve hükümlü aileleri tarafından Baromuz Adli Yardım Binasında 15.11.2021 pazartesi günü başlayan ziyaretler devam etmektedir. Baro Başkanımız Av. Nahit Eren ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin ailelerle yaptığı görüşmelerde görüş haklarından mahpusların fiziki mesafe olarak uzak kentlerdeki hapishanede bulunmaları sebebiyle yoksun bulundukları, hapishane koşulları, idare ve gözlem kurullarınca umut hakkını ihlal edici nitelikte soyut gerekçelerle tahliye imkanının engellendiği, ağır hasta mahpusların tahliye edilmediği hususları ifade edilmiştir.


Hapsetmenin, başlıca ceza infaz yöntemi olarak varlığını koruduğu ve mahpus sayısının her yıl arttığı Türkiye’de hapishanelerin insan hakları bakımından uluslararası standartlar ile uyumlu hale getirilmesi gerekir. İnsan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı alanlardan biri olan hapishanelerde; mahpusların tutuldukları fiziki koşullar, dış dünyayla iletişimleri, ifade özgürlüğü, aile görüş hakkının sağlanması gibi geniş bir çerçeveyi kapsayan mahpus haklarının bir boyutunu da sağlık hakkı oluşturmaktadır. Mahpusların sağlık hakkı sorunu, hapishanelerdeki ölümlerin artışı ve ağır hasta tutukluların tahliye taleplerinin reddedilmesiyle derinleşmektedir.


Türkiye hapishanelerinde aşırı kalabalık koğuşlar, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, tek kişilik nakil araçları, kelepçeli muayene, revire geç çıkarılma, hastane sevklerinin geç ya da hiç yapılamaması, yetersiz iaşeler, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, hapishanelerde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmaması, diyet yemeklerinin verilmemesi, temiz suya erişimde yaşanan problemler, atak geçirmesi riski yüksek ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan mahpusların tek kişilik yerlerde tutulması vb. problemleri içeren uygulamalar hasta mahpusların yaşam hakkının ihlal edilmesine yol açabilecek uygulamalar arasında yer almaktadır. Ayrıca, mahpuslar bu uygulamalar nedeniyle kronik hastalıklarla baş başa kalabilmekte, tedavileri gerektiği gibi yapılmadığında çoklu hastalıklara yakalanma riski bulunmaktadır.


Mahpusların hasta haklarına ilişkin bir diğer konu ise sürekli rahatsızlığı bulunan ve tek başına ihtiyaçlarını gideremeyen mahpusların ölümcül risk altında ağır koşullarda tutulmasıdır. Ağır hasta mahpuslar sağlık hakkı kapsamında; tam teşekküllü sağlık kurulu raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmelidir.


Mahpusların aile ve üçüncü kişilerle görüş hakkının kullanılmaması sonucunu ortaya çıkaracak şekilde, ailenin bulunduğu yerden uzak kentlerde bulunan cezaevlerine nakil süreçleri yaşandığı gözlenmektedir. Mahpusların aile yakınları tarafından ziyaret edilebilmesini kolaylaştırmak için durumuna uygun ve kapasitesi müsait olan ailesinin ikamet ettiği veya yakın illerdeki durumuna uygun infaz kurumlarından birine nakledilerek mağduriyetinin giderilmesi gerekir

.
5275 sayılı CGTİHK Kanunu, Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelikte iyi hal kavramı tanımlanmamış ancak 5275 sayılı CGTİHK madde 107’de “Koşullu salıverilmeden faydalanmak için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi halli olarak geçirmesi gerekir.” denilerek “iyi halli” kavramı koşullu salıverilme şartlarından biri olarak düzenlenmiştir. Kişi özgürlüğü ve güvenliğini doğrudan etkileyen “iyi halli” kavramı bu haliyle cezaevi yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmıştır. Şartlı tahliye hakları yetkinin sınırsız ve keyfi şekilde kullanımı neticesinde engellenen mahpusların umut hakkı,  özgürlük ve güvenlik hakkı kapsamında tahliye süreçlerinin değerlendirilmesi gerekir.


Tutuklu ve Hükümlü ailelerinin haklı kaygılarının giderilmesi adına ilgili yetkililerce hassasiyetle yaklaşılması hususunu belirtir, hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna sunarız