Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.
- Baromuz
- Merkezler & Komisyonlar
- Komisyonlar
- Merkezler
- Raporlar
- Duyurular
- Yayınlar
- Baro Bültenleri
- Diğer
- İletişim
26.12.2018
Türk Tabipler Birliği Merkez Üyeleri'nin "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" söylemi üzerine haklarında açılan dava ile ilgili Adana, Ankara, Antalya, Batman, Bingöl, Bursa, Diyarbakır, Mersin, Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van Baro Başkanları olarak imzaladığımız basın açıklamamız...
BASINA ve KAMUOYUNA
2018 yılı Ocak ayında TTB Merkez Konseyi tarafından, Türkiye’nin gerçekleştirdiği bir sınır ötesi operasyonuna karşı; “Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur”, cümlesi ile başlayan ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” cümlesi ile biten bir açıklama yayımlanmıştır. Bu açıklama üzerine hükümet yetkilileri, TTB Merkez Konseyine karşı da savaş ilan etmiş, bir süre sonra konsey üyeleri, bir bir evlerinden gözaltına alınmış, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmışlardır. Sonrasında haklarında dava açılmıştır.
7 Temmuz 2003 tarihinde Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne bazı çekinceler koyarak imzalamış ve sözleşme yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin 20. Maddesi; “Her türlü savaş propagandası, hukuk tarafından yasaklanır” hükmünü ihtiva etmektedir.
Darbe girişimi bahane edilerek; muhalif tüm kesimlerin itirazlarına karşı, polisi ve yargıyı harekete geçirerek fikir özgürlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik bu ve benzeri girişimleri kabul etmiyoruz. Devlet, yukarıda atıfta bulunulan ve Anayasa’nın 90.maddesine göre bağlayıcı olan uluslar arası sözleşme hükümlerinin gereğini yerine getirmelidir. Farklı fikirleri cezalandırmak yerine, şiddet içermeyen ya da şiddet çağrısı içermeyen tüm fikirlerin özgürce dile getirilmesini teşvik etmeli ve korumalıdır.
Biz aşağıda imzası bulunan Baro Başkanları olarak;
Yukarıda atıfta bulunduğumuz sözleşme ve AİHM kriterlerine göre TTB Merkez Konseyine karşı açılan davayı, fikir özgürlüğüne karşı açılan bir dava olarak kabul ediyor ve kabul edilemez buluyoruz. TTB Üyelerinin hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep ediyor, duruşma günü TTB’nin yanında olacağımızı, kamuoyuna duyuruyoruz.
Saygılarımızla.