Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Mezarlık Tahribine Suç Duyurusu

09.09.2013

NUSAYBİN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

Gönderilmek Üzere

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

DİYARBAKIR

 

 

 

ŞİKAYET EDEN                : Diyarbakır Barosu Başkanlığı adına Baro Başkanı

Av. Tahir ELÇİ.

 

ŞÜPHELİ/LER                 : Savcılığınızca yapılacak araştırma sonucunda tespit edilecek şüpheliler.

 

SUÇ                                       :  Kişinin Hatırasına Hakaret (TCK mad. 130)

 

TALEP KONUSU               :04.09.2013 günü Mardin İli, Nusaybin İlçesi’nin Bagok Dağı,

                                       Bendere Mevkiinde bulunan 44 Örgüt Militanına ait mezarı

                                       tahrip eden ve Ahmet UĞURLAR isimli Örgüt militanının  

                                       cenazesini mezardan çıkartanların tespiti ile cezalandırılmaları

                                       istemi hakkında.

 

AÇIKLAMALAR               :

 

Yazılı ve görsel medya aracılığı ile kamuoyuna yansıdığı üzere; Mardin İli, Nusaybin İlçesi’nin Bagok Dağı Bendere Mevkinde bulunan 44 Örgüt Militanına ait mezarlık 04.09.2013 tarihinde askerlerce tahrip edilmiş; 2010 yılında Bagok Dağı’nda yaşamını yitiren Ahmet UĞURLAR isimli Örgüt militanının cenazesi de mezarda açılan bir delikten zorla taşların arasından çıkarılmıştır.

 

Belirtilen konuda basına açıklama yapan Mardin İlinin Nusaybin İlçesi Belediye Başkanı Ayşe GÖKKAN; “Bagok Dağı Bendere mevkinde 43 Örgüt militanının gömüldüğü 'Agit Suruç' mezarlığının tahrip edildiğini, geçen pazar günü burada toprağa verilen PKK'li Ahmet Uğurlar'ın cesedinin de alındığını, defin işleminden sonra mezarlığa giden askerlerin, buradaki mezarları tahrip ettiklerini, Halkın cenaze töreninden ayrılır ayrılmaz, askerler tarafından saldırı olduğunu, mezarlığın çevresinin, tel örgülerin parçalanmış olduğunu, oraya konulan briketlerin tahrip edildiğini, ailenin ya da başkalarının gözetimi olmaksızın yaşamını yitiren gerillanın mezarının da açılarak tabuttan cenazenin alınmış olduğunu, olay yerine gittiklerinde bile 15 metre yukarılarında helikopterler uçtuğunu,” ifade etmiştir.

 

Bilindiği üzere 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişinin hatırasına hakaret” başlıklı 130. maddesinin birinci fıkrasında ; “Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilât ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri oranında artırılır.” denilmektedir.

 

Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denildiği görülmektedir.

 

Dini, kültürü, siyasi ve felsefi inancına bakılmaksızın ölen birinin mezarı yâda cenazesi, devletin sorumluluğu ve güvenliği altındadır. Ölen birinin mezarının tahrip edilmesi ya da cenazesinin alınması ve de cenazeye insanlık dışı muamelede bulunulması kabul edilemez bir durumdur.

 

Özellikle de bu gayri insani durumun güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirildiği yönündeki iddialar olayın vahametini daha da artırmaktadır. Bu mezarlıkta bulunan mezar ve cenazeleri dış dünyadan ve kişilerden gelebilecek her türlü olumsuz fiillere karşı koruması gereken görevlilerin bunu yapmış olduğu iddiası kamuoyu vicdanını ciddi ölçüde yaralamaktadır.

 

Yine bu durum uzun yıllardır ülkede özellikle de bu bölgede yaşanan çatışmalı ortamın sona ermesi ve iç barışın sağlanması için başlatılan süreçte yaşanması da sürece zarar verecek ciddi bir risk ve sosyal barışı tehdit edici nitelikte bir eylemdir.

 

Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesi ile “Barolar …, İNSAN HAKLARINI, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ SAVUNMAK ve KORUMAK … Amacıyla tüm çalışmalarını yürüten …” ifadesiyle baroları tanımlarken; baromuzun, bu şikâyetinin, İNSAN HAKLARINI SAVUNMAK VE KORUMAK, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ sağlamak amacından dolayı kabulü gerekmektedir.   

 

Uygulamada ve doktrinde kabul gören görüş de bu yöndedir.

 

Yine BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU’NUN 29 Kasım 1985 tarihli 40/34 sayılı Kararında;

 

Suçtan ve yetki istismarından mağdur olanlara adalet sağlanmasına dair temel prensipler bildirisi ceza kanunlarının eylem veya ihmal yoluyla ihlal edilmesi nedeniyle, bireysel veya toplu olarak fiziksel veya ruhsal biçimde yaralanma da dâhil olmak üzere manevi acılar çeken, ekonomik kayba uğrayan veya temel hakları esas bir biçimde zayıflayan veya bu suretle zarar gören kimse mağdurdur. Şeklinde bir tanımlama yapılarak mağdur ve suçtan zarar görme kavramı son derece geniş yorumlanmıştır. 

 

04.09.2013 günü Mardin İli, Nusaybin İlçesi’nin Bagok Dağı, Bendere Mevkinde bulunan 44 Örgüt Militanına ait mezarı tahrip eden ve Ahmet UĞURLAR isimli Örgüt militanının cenazesini mezardan çıkartanlar hakkında şikâyette bulunma ve cezalandırılmalarını talep etme isteminin Diyarbakır Barosu Başkanlığı’na 1136 sayılı Avukat kanununu cevaz verdiği inancındayız.

 

Tüm bu sebeplerle olay hakkında bilgi ve görgüsü olan kişilerin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmeleri; özellikle de Mardin İli Nusaybin İlçesi belediye başkanı Ayşe GÖKKAN’ın bu konuda beyanına başvurularak olayı gerçekleştiren faillerin tespiti ile cezalandırılmalarını talep etmekteyiz.

 

SONUÇ VE İSTEM                       :  Yukarıda açıklamış olduğumuz nedenlerden; Baro Başkanlığımızca yapılan bu şikâyetin kabulü ile olayı gerçekleştiren faillerin tespiti ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 130. maddesi gereğince cezalandırılmaları için gereğinin yapılarak haklarında kamu davası açılması talep olunur.

 

                                                                                                         Şikâyet Eden

                                                                                              Diyarbakır Barosu Başkanı

                                                                                                       Av. Tahir ELÇİ