Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.
- Baromuz
- Merkezler & Komisyonlar
- Komisyonlar
- Merkezler
- Raporlar
- Duyurular
- Yayınlar
- Baro Bültenleri
- Diğer
- İletişim
20.01.2020
KAYIP ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ GÜLİSTAN DOKU’YA
İLİŞKİN İNCELEME VE TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI
BASINA VE KAMUOYUNA
20/01/2020
Munzur Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak günü kaldığı yurttan çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Gülistan’ ın Diyarbakır'da yaşayan ailesi Dersim’ e gelerek, kızlarının kaybolduğu ihbarında bulunmuş ve ailenin ihbarı sonrasında Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı konuya yönelik inceleme başlatmıştır.
Gülistan Doku’ nun kaybolmasına yönelik medyada çeşitli iddialar yer almış ve şu gerekçelerle Dersim-Elazığ karayolu Dinar Deresi Sarı Saltuk Viyadüğünde bulunan Uzunçayır Baraj Gölü’nde su altı arama faaliyetleri başlatılmıştır. Bu arama faaliyetlerin bu bölgede yoğunlaşmasını;
Gülistan Doku’dan günlerdir haber alınamıyor olması ve Gülistan’ ın ailesinin Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı’ na yaptığı başvuru sonrasında, 11 kadından oluşan bir heyetle, 17 Ocak Cuma günü Dersim’e gidilmiştir. Gülistan’ın ailesi, arkadaşları, Tunceli Barosu, Tunceli Valiliği, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, Munzur Üniversitesi Rektörü ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler neticesinde heyet tarafından Gülistan Doku’ya ve Dersim’de gerçekleştiği iddia edilen cinsel taciz olaylarına yönelik bir çok soru sorulmuştur.
Raporumuzda yapılan görüşmelere ilişkin tüm detaylar ayrıntılı olarak izah edilmiş olup raporumuz açıklamamızın sonunda sizlerle paylaşılacaktır. Şimdi kamuoyunun dikkatine son derece kritik bulduğumuz izlenimlerimizi ve tespitlerimizi sunacağız.
Heyetin İzlenimleri ve Tespitleri;
Anayasa madde 17 ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi madde 2’de herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu ve herkesin yaşam hakkının yasanın koruması altında olduğu belirtilmektedir. Yaşam hakkının korunması bağlamında gerek ulusal gerekse ulus-üstü mevzuatta devletlerin pozitif ve negatif yükümlülükleri hüküm altına alınmıştır. Bahsi geçen hükümlerin gereği olarak yetkilileri, Gülistan DOKU’nun sağ ve sağlıklı olarak bulunmasına ilişkin sorumluluğun bilinciyle ivedi olarak gerekli iş ve işlemleri yapmaya davet ediyoruz.
Son yıllarda cinsel taciz, istismar ve kadın cinayetlerinin artış gösterdiği kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Biz kadın kurumları olarak bunları her defasında dile getirmeye ve mücadele etmeye çalışmaktayız. Kadın cinayetlerinin, cinsel taciz ve istismarın önlenebilir olduğunu, bunun yükümlülüklerinin ilgili kurum ve kuruluşlar olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz. Özellikle bölgemizde son yıllarda yaşanan kaos ve savaş ortamı bir çok toplumsal sorunu da beraberinde getirmiştir. Kadın cinayetleri bunun en bariz göstergelerinden biridir. Kadın cinayetlerinin birçoğu bireysel silahlanma sonucu gerçekleşmekte ve bu silahlanma savaş politikalarının oluşturduğu bilinçle açığa çıkmaktadır.
Dersim, Şırnak, Hakkâri gibi demografik yapının değiştirilmeye çalışıldığı kentlerde bu vakalara sıkça rastlanmaktadır. Kolluk güçlerinin güvenlik gerekçesiyle bölge kentlerinde çok fazla sayıda kolluk kuvvetinin görevlendirilmesi, yaşanan yargısız infazlar ve işkence ve kötü muamele olaylarının cezasızlıkla sonuçlanması, kolluk görevlilerinin yargı zırhıyla korunması, bölgede güvenlik politikaları adı altında militarist yaklaşımların pervasızlaşmasına ve kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılmasına neden olmaktadır. Bunu Melike Demirok'un 14/01/2019'da öldürülmeden önce karakolda kolluk güçleri tarafından uzlaştırılmaya çalışılıp eve gönderilmesi çok net bir şekilde göstermektedir.
Tüm bunlarla birlikte yaşanan bu olayların münferit olamadığını, toplumsal politikalar sonucu sistematik hale geldiğini biliyoruz. Söz konusu yaşanan olaylarda kolluk güçlerinin rolü olması, yaşanan olaylar sonrasında soruşturmaların etkin yürütülmemesi, faillerin kolluk kuvvetleri ile olan ilişkileri, soruşturmalara dair şüphe uyandırmaktadır. Bunların ortadan kaldırılması gerektiğini buradan bir kez daha yineleyerek, Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı olarak Gülistan Doku bulunana dek olayın takipçisi olacağımızı bildiririz.
DİYARBAKIR KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE AĞI