Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Çözüme Davet Ediyoruz.

30.04.2019

Basına ve Kamuoyuna

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi olarak 23/04/2019 ve 24/04/2019 tarihlerinde Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan kadın mahpuslar ile yapılan görüşmeler sonucu;

Mahpusların sağlık durumu,kullandıkları gıda maddeleri ve şikayetçi oldukları uygulamalar hususları ile ilgili ekteki rapor hazırlanmıştır.

11 kadın grevciden 3’ ünün (Hilal ÖLMEZ, Evin KAYA, Kibriye EVREN) 16 Aralık 2018 tarihinden itibaren açlık grevinde olduğu görüşme yapılan tarih itibariyle (23 Nisan 2019) açlık grevinin 129. Gününde oldukları, enfeksiyon riski ve diğer sağlık sorunları sebebi ile görüşe çıkamayacakları tarafımıza bildirilmiştir.1 Mart 2019 tarihi itibariyle sayıları yaklaşık 3.000’e ulaştığı ifade edilen ve görüşme yapılan tarih itibariyle (23 Nisan 2019) açlık grevinin 54. Gününde oldukları ifade edilen toplam 8 kadın olduğu belirtilmiştir.

Raporda; kadın mahpusların sağlıklarının ciddi risk altında olduğu, 1. Grupta bulunan 3 kadının görüşe çıkamadığı ve raporda izah edilen bir çok ciddi sağlık sorunlarının olduğu(ağız-burun kanaması,görme bozukluğu, aşırı kilo kaybı, kusma), 2. Grupta olup açlık grevinin 54. Gününde olan bir çok kadın mahpusun da çok ciddi sağlık sorunu yaşadığı(unutkanlık, regl gecikmeleri ve düzensizlikleri, uyku düzensizliği, baş ağrıları ve denge bozuklukları) tespit edilmiş ve alınması gereken önlemler, tedbirler ile grevci kadınların talepleriaktarılmıştır.

Bugüne kadar Diyarbakır Barosu olarak açlık grevlerine ilişkin birçok rapor hazırlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bizler Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi olarak bu çalışmayı, açlık grevlerinin özellikle kadın bedeni üzerinde yarattığı tahribatların kamuoyu ile paylaşılmasını sağlamak ve ilgililere iletmek üzere gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla gelinen noktada açlık grevinin gün ve süresinin hangi aşamada olursa olsun her cinste ve her bireyde farklı ve ciddi sağlık riskleri yarattığı, bu risklerin geri dönüşü mümkün olamayacak hasarlar bıraktığı hususunun altını çizmek ve yine bu risklerin kadınlar açısından özgün sorunlar yarattığını ifade ediyoruz.

Bu nedenle bir kez daha yetkililere açlık grevinin sonlandırılmasını sağlayacak yasal ve hukuki taleplerin kabul edilerek, yaşam hakkı ihlallerinin ortaya çıkmadan gereğinin yapılması hususuna dikkat çekiyoruz.

 

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi

 

 

 

 

DİYARBAKIR BAROSU

KADIN HAKLARI DANIŞMA VE UYGULAMA MERKEZİ

DİYARBAKIR E TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA GERÇEKLEŞTİRİLEN KADIN MAHPUSLARIN AÇLIK GREVİ EYLEMLERİNE İLİŞKİN

HAK İHLALLERİ RAPORU

 

 

GİRİŞ

 

             Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi olarak 23/04/2019 ve 24/04/2019 tarihlerinde Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan kadın tutuklu ve hükümlü mahpuslar ile görüşmeler yapılmıştır.

 

AMAÇ

Türkiye cezaevlerinde, farklı tarihlerde siyasi mahpuslar tarafından başlatılan açlık grevi eylemlerinin, ilimiz cezaevinde bulunan kadın mahpuslar açısından etki ve sonuçlarını gözlemlemek, grev süresince devam eden hak ihlallerini tespit etmek ve hazırlanacak tespit ve gözlem raporunu kamuoyu başta olmak üzere ilgili ulusal ve uluslararası kurumlarla paylaşmak üzere işbu rapor hazırlanmıştır.

 

A-MAHPUS GÖRÜŞMELERİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda toplam 9 kadın mahpus ile görüşülmüş ve bu raporun dayanağını oluşturan, açlık grevcilerine özgü hazırlanmış olan formlar tutularak  açlık grevi  ve greve katılan kadın mahpusların geldiği aşama ile ilgili bilgi alınmıştır.

Cezaevinde BK-3 ve BK-4 isimleriyle anılan ve siyasi kadın mahpusların bulunduğu 2  koğuş olduğu, BK-3 koğuşunda toplam 12 kadın olduğu, BK-4 koğuşunda ise toplam 24 kadın bulunduğu, grevcilerin BK-4 koğuşunda bulunduğu ve bu koğuşta 11 kadının açlık grevinde olduğu, diğer koğuşta grevci bulunmadığı belirtilmiştir. 11 grevciden 3’ ünün (Hilal ÖLMEZ-H, Evin KAYA-T, Kibriye EVREN-T) 16 Aralık 2018 tarihinden itibaren açlık grevinde olduğu görüşme yapılan tarih itibariyle(23 Nisan 2019) açlık grevinin 129. Gününde oldukları, enfeksiyon riski ve diğer sağlık sorunları sebebi ile görüşe çıkamayacakları tarafımıza bildirilmiştir.

1 Mart 2019 tarihi itibariyle sayıları yaklaşık 3.000’ e ulaştığı ifade edilen ve  görüşme yapılan tarih itibariyle(23 Nisan 2019) açlık grevinin 54. Gününde oldukları ifade edilen toplam 8 kadın olduğu belirtilmiş ayrıca grevcilerle ilgili bilgi almak üzere Songül AŞILA isimli mahpus ile görüşme gerçekleştirilmiştir.

 

Görüşülen mahpusların ortak beyan ve şikayetleri aşağıdaki gibidir;

1-Açlık grevi eyleminin 129. Gününde olan mahpuslar(1. Grup) bakımından, sağlık durumlarının krıtik düzeyde olduğu, bu mahpusların yaşayacakları herhangi bir sağlık sorunundan kaynaklı endişe içinde oldukları belirtilmiştir.

2-Cezaevi hekimlerinin kontrollere geldiği sırada sergilediği tavır ve davranışların tepkili, dışlayıcı ve yardımcı olmaktan uzak olduğu, ayrıca açlık grevini ciddiye almayan, sıradanlaştıran bir tutum içinde olunduğu ifade edilmiştir.

3-B1 Vitaminin hayati önem taşıdığı ve talep edilmesine rağmen hekimlerce, bu vitamine gerek olmadığının ifade edildiği, savcılık tarafından ise bu vitaminlerin gerekliliğine ilişkin Tabipler Odası ile görüşme yapıldıktan sonra karar verileceğinin söylendiği ancak buna rağmen aylardır sadece B Kompleks vitamini alındığı belirtilmiştir. B1 vitamini verilmediğinden, vücutta bu eksikliğin hızlı şekilde beyin deformasyonlarına neden olduğu hususunun altı çizilmiştir.

4-Tuz, şeker, karbonat gibi maddelerin alındığını ancak bu maddelerin normalde bir tutuklu/hükümlü mahpusa iaşe tutarına göre verilmesi gereken ölçüden az verildiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla cezaevi idaresinin açlık grevindeki mahpusların iaşelerine ilişkin kısma tekabül eden tutara haksız yere el koyduğu ve bu duruma itiraz etmelerine rağmen sonuç alamadıkları belirtilmiştir.

5-Cezaevi hekimlerinin haftada 3 kez (pazartesi, çarşamba, cuma) koğuşa geldiğini, hemşirelerin ise günde 2 kez olmak üzere koğuşa geldiğini ve nabız, tansiyon, satrasyon, kilo ve ateş ölçümü yaptıkları ifade edilmiştir.

6-Kadınlar olarak açlık grevi eyleminin bedenlerinde yarattığı özgün etkilerden birinin bazı mahpuslarda regl zamanlarının gecikmesi olduğu hatta bu gecikmenin bazı arkadaşlarında 2 ayı bulduğu ve hala regl olmadıkları, regl olan bazı kadınlarda da normalin dışında regl kanamaları olduğu ifade edilmiştir.

7-1. gruptaki grevcilerin ortak semptomlarının; kokuya-sese karşı duyarlılık, baş ağrısı, kabızlık,  göğüste kasılma, nefes darlığı gibi hususlar olduğu ifade edilmiştir.

8-Açlık grevine giren eylemcilerin, greve katılmalarından kaynaklı disiplin cezaları aldığı ifade edilmiştir.

9- Açlık grevine katılanların duruşmalara çıkmadığı ve gelinen süre bakımından ölümcül noktaya gelinmesine rağmen, talepleri gerçekleşinceye kadar grevi bırakmayacakları tarafımıza ifade edilmiştir.

 

B-MAHPUS GÖRÜŞMELERİNE İLİŞKİN KİŞİSEL BİLGİLER

Yukarıda ifade edilen ortak konuların dışında kişisel olarak açlık grevcilerinin son sağlık durumlarına ilişkin bilgiler şöyledir;

 

  • Açlık grevcisi Kibriye EVREN; 16 Aralık 2018 tarihinde açlık grevine başlamış olduğundan avukat görüşüne çıkamamış, diğer mahpuslardan bilgileri alınmıştır. Öncesinden hepatit-B- reflü hastası olduğu, bu hastalıklarından kaynaklı karaciğer hasarı sebebiyle sırtta aşırı sivilcelenme oluştuğu, cezaevi hekiminin kendisine, karaciğerinin ciddi şekilde hasarlandığını belirttiği, 2 kez ağız-burun kanaması olduğu, ateşinin olduğu, 2 kez kustuğu ve cezaevine sağlık müdahalesi için gelen ambulanstaki sağlık görevlilerinin müdahalesini kabul etmediği belirtilmiştir. Ayrıca açlık grevine başladıktan sonra regl zamanın geçtiği, regl düzensizliğinin olduğu ifade edilmiştir.
  • Açlık grevcisi Evin KAYA; 16 Aralık 2018 tarihinde açlık grevine başlamış olduğundan avukat görüşüne çıkamamış, diğer mahpuslardan bilgileri alınmıştır. Kabızlık, bağırsak problemleri, akıntı, vücutta titreme, denge bozukluğu, tek başına hareket edememe ve uyku düzensizliği gibi sorunlarının olduğu, 55 kilodan 48 kiloya düştüğü belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Hilal ÖLMEZ; 16 Aralık 2018 tarihinde açlık grevine başlamış olduğundan avukat görüşüne çıkamamış, diğer mahpuslardan bilgileri alınmıştır. Görme bozukluğu, bir gözde küçülme, aşırı halsizlik olduğu belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Derya ASLAN; 1 Martta açlık grevine başladığı, 39 yaşında olduğu, 50 kilodan, 44.7 kiloya düştüğü, daha önce 2013 yılında 2 kere açlık grevine girdiği, halsizlik ve baş ağrıları yaşadığı, tansiyonun oldukça düşük çıktığı(8-5) zaman zamanda yükseldiği(10-13) olduğu belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Mehtap METİN; 1 Martta açlık grevine başladığı, 49 yaşında, anemi hastası olduğu, ciddi boyutta hafıza sorunları oluştuğu, kişileri ayırt edemeyecek derecede görme bozukluğu oluştuğu, ishal, mide-baş ağrıları, göğüs ağrısı, kulak çınlamaları, deride kuruluk ve sivilcelenme, dikkat dağınıklığı, uyku düzensizliği, denge bozukluğu, çok sık idrara çıkma, tansiyon düşüklüğü(8-5) gibi rahatsızlıkları belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Zülfiye KİŞMİR; 1 Martta açlık grevine başladığı , 45 yaşında, önceden düzenli migren ilacı kullandığı, 60 kilodan 52 kiloya düştüğü, kalp çarpıntıları sorunları oluştuğu, nefes almada güçlük, unutkanlık, şiddetli baş ağrıları, herkeste olduğu gibi yoğun kabızlık sorunu ve denge sorunu yaşadığı, el-ayak titremesi olduğu belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Kumri TOKAY; 1 Martta açlık grevine başladığı, 31 yaşında olduğu, önceden sinüzüt hastalığı olduğu, 2018 yılında 10 gün boyunca açlık grevinde kaldığı, 70 kilodan 62 kiloya düştüğü, kabızlık, baş, mide,göğüs ağrısı, ateş, kalp çarpıntısı, deride dökülme, kuruluk, dikkat dağınıklığı, uyku düzensizliği, idrarda sızı terleme atakları olduğu, tansiyonunun düşük çıktığı(daha önce 11 iken şuan 9,5-8,5 a kadar düştüğü), nabzının  36 olduğu belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Elif ATDEMİR; 1 Martta açlık grevine başladığı, 22 yaşında olduğu, farklı iki tarihte 3’er günlük açlık grevine katıldığı, önceden de ara ara nefes darlığı sorunu yaşadığı,annesinde gizli şeker rahatsızlığı olduğu,49,9 kilodan 45,4 kiloya düştüğü, kabızlık,mide ağrısı, kalp çarpıntısı, dikkat dağınıklığı,uyku düzensizliği, halsizlik hissettiği, hızlı yorulduğu, ellerde aşırı soğuma-üsüme, nabız ve tansiyon düşüklüğü olduğu belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Mekiye ORMANCI; 1 Martta açlık grevine başladığı, 44 yaşında olduğu, anemi hastası olduğu, 57 kilodan 51 kiloya düştüğü, açlık grevinden sonra deride kuruluk, kabızlık, basur gibir rahatsızlıklar yaşadığı, kolunda ağrı olduğu ve gün geçtikçe kolunu kullanma kabiliyetinin azaldığı, tansiyonunun düşük çıktığı, regl kanamalarının azaldığı hususları belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Zelal FİDAN; 1 Martta açlık grevine başladığı, 25 yaşında olduğu, kronik astım hastası olduğu ancak grevden kaynaklı ilaç kullanmadığı, 7 kilo verdiği, kabızlık,ishal, mide,karın ve göğüs ağrısı, uyku düzensizliği, baş ağrısı, idrarda sızı, terleme, unutkanlık, ellerde uyuşma, el-ayak titremesi, dikkat dağınıklığı, deride kuruma, kulak çınlamaları, görmede bulanıklık, kalp çarpıntısı, unutkanlık olduğu belirtilmiştir.
  • Açlık grevcisi Semire DİREKÇİ; 1 Martta açlık grevine başladığı, 42 yaşında olduğu, 22 yıldır cezaevinde bulunduğu, önceden kronik migren ve kalp ritim bozukluğu olduğu ve alerjisi nedeniyle her gün iğne yaptırdığı,annesinde şeker hastalığı olduğu, 73 kilodan 63 kiloya düştüğü, kabızlık, mide yanması, baş, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, kulak çınlamaları,deride dökülme, dikkat dağınıklığı, uyku düzensizliği, idrarda sızı, tansiyonunun 12-8 olduğu belirtilmiştir.

 

TESPİTLER VE ÖNERİLER

  • Yapılan görüşmeler neticesinde , Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ nda açlık grevinde olan kadın mahpusların sağlık kontrollerinin düzenli ve uygun ortamda yapılması ,
  • Türk Tabipler Birliği’nin de ifade ettiği üzere “B vitamini alımının en önemli boyutu açlık sonlandırıldığında gelişen nörolojik kalıcı sekel Wernicke-Korsakoff Sendromu (WKS) gelişiminindeki koruyucu etkisidir. WKS B1 (thiamin) eksikliğinde gelişen spesifik santral sinir sistemi hasarıdır. Kalıcı, çok ciddi, hastayı yaşamı boyunca bakıma muhtaç hale getirebilen bir hastalıktır. B vitamini alımı ile bu tablonun engellendiği çok açık bilimsel veridir. Bu bilimsel çalışmalar sonucunda hastanın açlık sırasında B vitamini alımının önemi konusunda bilinçlenmesini sağlamak takip eden hekimler için önemli bir görevdir.”

      Denmiştir. Bu nedenle B1 vitaminin ivedilikle temin edilmesi gerekmektedir.

  • Ayrıca tüm mahpusların cezaevi hekimlerinin tutumundan şikayetçi olduğu hususu dikkate alındığında, Türk Tabipleri Birliği'nce de benimsenen ulusal ve uluslararası düzeyde kabul gören tıp etiği ilkeleri yararlılık ve zarar vermeme, özerkliğe saygı, aydınlatılmış onam, sır saklama veya gizlilik, adalet, vicdani ve mesleki kanaat ilkelerini önemle hatırlatmak ve bu konuda Diyarbakır Tabipler Odası ve Türk Tabipler Birliği’ nin ilgili hekimlerle acilen gerekli görüşmeleri sağlaması gerektiği düşünülmektedir.

 

  • ‘Mahpusların birkaç gün içinde yeni kampüs cezaevine nakledileceği ,grevdeyken böyle bir değişikliğin kendilerini manevi ve fiziksel olarak çokça zorlayacağı , açlık grevlerinin 129.gününde 1.grup mahpusların dahi ring aracıyla gönderilmek istendiği  ve ambulanslarla nakile izin verilmediği ifade edilmiştir.’

Açlık grevindeki kadın mahpusların talebi ,nakilleri gerçekleştirilirken sağlık durumları elvermediğinden ambulansa nakillere izin verilmesinin ,en basit insani taleplerinin yerine getirilmesinin sağlanmasını istemektedirler. Bu konuda aciliyetle Diyarbakır Tabip Odası girişimleri ve öneriyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığıyla görüşmeler gerçekleştirilmelidir.

  • Bu sorunların acilen giderilerek açlık grevinde bulunan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemeleri konusunda gerekli tıbbi bakım ilkelerine uyulması sağlanmalıdır. Ayrıca mevzuata aykırı uygulama içerisinde bulunan hapishane yetkililerinin uyarılması ve bu konuda gerekli adli ve idari soruşturmaların açılması gerekmektedir.

 

DİYARBAKIR BAROSU KADIN HAKLARI DANIŞMA VE UYGULAMA MERKEZİ