Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir
Cezaevlerinde Yaşanan Hak İhlalleri Raporu

20.11.2023

Diyarbakır Barosu, ÖHD Diyarbakır Şubesi ve TUAYDER’e gelen başvurular, hapishane ziyaretleri ve hazırlanan düzenli raporlar ile elde edilen verilerden,  2023 yılı itibariyle meydana gelen hak ihlallerine ilişkin rapor hazırlanmıştır. Bu çerçevede Ocak 2023 - Eylül 2023 tarihleri arasında Türkiye’nin farklı illerinde bulunan 20 ceza infaz kurumu , 60 defadan fazla (her bir hapishaneye en az üç gidiş yapılmıştır) kez ziyaret edilmiş başvurucu mahpuslar ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. 

 

Bu görüşmeler neticesinde hazırlanan raporlar birleştirilmek suretiyle cezaevlerinde yaşanan sorun alanları tespit edilerek, hak ihlallerine ilişkin genel bir tablo çizilmeye çalışılmıştır. Ceza infaz kurumlarındaki yaşanan hak ihlalleri; afet döneminde yaşanan hak ihlalleri, sağlık hakkına erişimin engellenmesine ilişkin ihlaller, tecrit, cezaevlerinin fiziki şartlarından ve cezaevi idaresinden kaynaklanan ihlaller, dilekçe, iletişim ve haberleşme hakkına ilişkin ihlaller,kötü muamele, işkence ve diğer konulara ilişkin ihlaller gibi başlıklar altında belirtilmiştir. 

 

Mahpus veya yakınları tarafından yapılan başvurular ve ziyaretler neticesinde elde edilen veri içeriklerine göre gruplandırıldığında, başvuruların çoğunlukla sağlık hakkı, tahliyelerin engellenmesi, sosyal hakların engellenmesi, işkence ve kötü muamele ve ayrımcılık, adil yargılanma hakkı, ekonomik ve sosyal haklar, iletişim ve haber alma haklarının ihlalleri alanında yoğunlaştığı görülmektedir.

 

Türkiye hapishanelerindeki mahpus nüfusunda her geçen gün ciddi bir artış yaşanmaktadır. Bu artış, yaşanan ihlallerin katlanarak büyümesine neden olurken, var olan sorunların tespiti ve çözümünü zorunlu hale getirmektedir. 2017 yılından itibaren yürürlüğe giren yasalarla birlikte sınırlamalar artırılmış, de facto uygulamaların etki alanları genişlemiştir. Hapishaneler bu süreçten olumsuz etkilenmiş ve temel hak ve hürriyetlerin kullanımına ciddi sınırlamalar getirilmiştir.

 

Hapishaneler, başta muhalifler olmak üzere siyasi iktidar tarafından "tehlikeli" olarak değerlendirilen insanların tutulduğu mekanlar haline gelmiştir. İşkence, insanlık dışı ve kötü muamele, yalnızca politik mahpuslara değil; insanlık onuruna aykırı tutulma halini reddeden adli mahpuslara karşı da bir yöntem olarak uygulanmaktadır.

 

İnsan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı alanlardan biri olan hapishanelerde; mahpusların tutuldukları fiziki koşullardan, tecrit uygulamasına; mahpusların kendi aralarında sosyalleşmesinden, ifade özgürlüğüne, aile görüş hakkının sağlanmasına kadar geniş bir çerçeveyi kapsayan mahpus haklarının yaygın ve sistematik bir şekilde ihlal edildiği, mahpusların keyfi ve hukuk dışı disiplin cezalarına maruz bırakıldığı gözlenmektedir.

İmralı Ada Hapishanesinde süregelen mutlak iletisimsizlik hali, haksız disiplin cezaları ve matbu gerekçelerle reddedilen avukat ve aile görüşme talepleri ile ortaya çıkan tecrit hali  bunun en tipik örneğini oluşturmaktadır. 

Hasta mahpuslar, Türkiye’nin ceza infaz sistemi içerisinde en yakıcı ve önemli sorunlardan birini oluşturmaktadır. Türkiye hapishanelerinde sağlığa erişim hakkının engellenmesi, kelepçeli muayene dayatması, revire geç çıkarılma, hastane sevklerinin geç yapılması ya da yapılmaması, hapishanede çalışan sağlık personel sayılarının yetersiz olması sağlık problemi olan mahpusların durumunu kötüleştirebilmekte ve yaşam hakkı ihlaline yol açabilmektedir.

Türkiye gündemini uzun zamandır meşgul eden ve bir türlü çözülemeyen hasta mahpusların sağlığa erişim hakkının kullandırılmaması ile tahliye edilmemesi sorunu, hapishanelerde son dönemlerde yaşanan can kayıpları ile kendini daha görünür kılmıştır. 2022 yılı içerisinde, aralarında hasta mahpusların bulunduğu asgari 83 kişi hapishanelerde 2023 yılı içerisinde ise 22 mahpus yaşamını yitirmiştir.

Ceza infaz kurumlarında bulunan birçok hükümlünün infazı yanmakta ve tahliye olması gerekirken engellenmektedir. Ceza İnfaz Kanunda, koşullu salıverilmeden faydalanmak için mahpusun kurumdaki infaz süresini iyi halli olarak geçirmesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuki güvenlik hakkını ihlal edici bir şekilde, sübjektif değerlendirmelerin ve keyfi idari süreçlerin işletilmesiyle birlikte, şartlı tahliye taleplerinin sıklıkla reddedildiği gözlenmektedir. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını doğrudan etkileyen “iyi halli” kavramı bu haliyle cezaevi yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmıştır.  Şartlı tahliye hakları hukuk dışı yaklaşım ve kararlarla engellenen, mahpusların ivedilikle tahliye edilmeleri için gerekli işlemler yapılmalıdır.

 

Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinden yaşanan deprem felaketinin ardından Afet Bölgesinde yer alan Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Osmaniye illerinde bulunan hapishaneler ziyaret edilmiş mahpusların afet sürecinde yaşadığı sorunlara dair gözlemlerde bulunulmuştur. Bu kapsamda mahpusların afet döneminde bilgi edinme, yaşamı koruma yükümlülüğü yönünden,  temiz suya ve gıdaya erişim, sağlığa erişim,  iletişim ve haberleşme haklarının ihlal edildiği tespit edilmiştir. Mahpuslara verilmesi gereken acil durumdan kaynaklı ilave telefon görüşmesi hakkı ücretli verilmiş ve mahpuslar arasında suçlamanın niteliği gerekçe gösterilerek ayrımcı uygulamalarda bulunulmuştur.

 

Hapishanelerde mahpuslara yönelik temel hakları sınırlayıcı ve ihlal edici keyfi ve hukuk dışı uygulamalardan derhal vazgeçilmeli; hukuka aykırı fiilleri gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma mekanizmaları işletilmelidir. Bizler aşağıda isimleri belirtilen kurumlar olarak bu ihlallerin takipçisi olacağımızı belirtiyor,  yaşanan hak ihlallerin bir an evvel sonlandırılması için herkesi sorumlu olmaya davet ediyoruz.

Rapor İçin Tıklayınız

DİYARBAKIR BAROSU

ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ

DİYARBAKIR TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ AİLELERİ İLE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ