Page 281 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 281
dayanak olmaksızın engellenmeye devam edilmiştir. .Meslektaşlarımızın ısrarı üzerine
bu kez yasaya aykırı bir şekilde vekaletname olmadan görüşemeyecekleri söylenmiştir.
Yaklaşık 8 saat süren ısrardan sonra meslektaşlarımızın telefonlarını dışarıda bırakmak
şartıyla görüşebilecekleri söylenmiştir. Konu meslektaşlarımız tarafından değerlendi-
rilerek işkence gibi bir insanlık suçu karşısında kanuna aykırı bu talep kabul edilmek
zorunda kalarak şüpheli/mağdur ile görüşülmüştür.
Şüpheli/mağdur M.E.C’in avukatlara verdiği beyanda; “31.05.2020 günü sabah saat
10.30 sularında teslim olmadan önce yaralanan kişinin ölüp ölmediğini, polis olup ol-
madığını bilmiyordum. Karakolda şahsın öldüğünü ve polis olduğunu öğrendim. Bağlar
karakoluna teslim olduktan sonra 5 dakika içerisinde bir ekip geldi ve beni Oryıl’ın bi-
tişiğinde bulunan karakola getirdiler. Bu süre zarfında teslim olmamdan itibaren her de-
fasında darp ediyorlardı, işkence ediyorlardı. Hiç durmadılar. Oryılın oradaki karakolda
5 dakika durmadan beni asayişe getirdiler. Bana en uzun süre işkence ve kötü muamele
yaptıkları yer Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliğindeki koridorun sonunda bulunan sol
odada gerçekleştirdiler. Beni, bahsini ettiğim odaya getirene kadar darp etmeye işkence
etmeye devam ettiler. Herkes anneme bacıma, aileme sin Kaflı küfür ediyordu. Ben
teslim olduğum zaman 4-5 saat ters kelepçeli bir şekilde kaldım. İşkence ettiklerinde
ters kelepçeli bir şekilde etmeye devam ediyorlardı. Üstümdeki tüm kıyafetleri çıkarıp
çıplak elle ve copla işkence ediyorlardı. Boğazımı sıkıp nefes almamı engelliyorlardı,
boğulacak gibi olduğumda bırakıyorlardı. Bana işkence ettikleri vakit başımı eğip gö-
zümü kapatmaya çalışıyorlardı. 01.06.2020 tarihi öğleden önceye kadar şuurum yerinde
değildi. Ben 31.05.2020 tarihinde ifade vermeden 15-20 dakika önce doktor beni bu-
lunduğum yerde muayene etti. Muayene esnasında polislerden biri mevcuttu” şeklinde
ifade etmiştir.
Aynı olay ile ilgili olarak şüpheli/mağdur M.E.C.’nin ikametinin bulunduğu binada
Mağdur anlatımlarına göre 31.05.2020 tarihinde polis tarafından baskın yapılmış, bazı
evlere kapıları kırılmak suretiyle girilmiş, evde 7, 9 ve 11 yaşındaki çocukların da bu-
lunduğu sırada ebeveynlerine polis köpekleri saldırısı nedeniyle bazı mağdurlar yara-
lanmış, evde bulunan bazı mağdurlar da köpek saldırısıyla birlikte polis tarafından ay-
rıca işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Buna ilişkin haberlerin yayınlanması
üzerine Diyarbakır Valiliği 03.06.2020 tarihinde ikinci bir açıklama yapmıştır. Açık-
lamada; “…ikamette bulunan Ş.Y’nin operasyon köpeğine tekme atarak mukavemet
etmesi üzerine operasyon köpeği kendiliğinden refleks göstermiş ancak eğiticisi tarafın-
dan derhal kontrol altına alınmış, haberlerde iddia edildiği şekilde ikamet içerisindeki
şahıslara operasyon köpeği marifetiyle kasıtlı bir saldırı olmamıştır..” denmiştir.
Değerli Basın Mensupları,
Ulusal ve uluslararası mevzuatta işkence suçu mutlak olarak yasaklanmıştır. Buna kar-
şılık son olayda da görüldüğü üzere işkence yasağına aykırı davranılmıştır. Bu yasağa
rağmen son dönemlerde Diyarbakır’da özellikle ilk yakalama anında polisin kapı çal-
madan doğrudan kapıları kırarak konutlara girmesi yaygın bir idari pratik haline gel-
miştir. Bir çok olayda şüphelinin yanı sıra konutta kalan kişilere de işkence ve kötü
muamelede bulunulduğu iddia edilmektedir.
280

