Page 274 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 274
Dünya ve Türkiye Pandemi ile mücadele ederken, işsizlik, yoksulluk ve adaletsizlik
memleketi kasıp kavururken; hükümetin, meslek odalarımızın temel yasalarını değiştir-
me girişimini şaşkınlıkla öğrenmiş bulunmaktayız.
Bizler Türkiye’de yaşayan tüm yurttaşların herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan;
Demokratik, eşit, özgür ve hukukun üstünlüğünün sağlanması,
Yaşanabilir bir çevre ve doğa dostu kentler inşa etmek,
Denetlenebilir ve hesap verebilirlik üzerine inşaa edilmiş bir ekonomi yönetimi,
Herkesin sağlık güvencesine sahip olması ve sağlığa erişim konusunda adaletin sağlan-
ması, için çaba gösteren meslek örgütleriyiz. Amacımız mesleğimizi ve meslektaşları-
mızın haklarının korumanın yanı sıra, yurttaşların da bu haklardan ayrımsız ve eşit bir
şekilde yararlanması için çaba göstermektir. Yani bizler bir meslek örgütü olmanın yanı
sıra, aynı zamanda yurttaşlarımızın hakkını hukukunu koruyan sivil toplum örgütleriyiz.
Gelişmiş Demokrasilerde Sivil toplum kuruluşları; Özgürlüğün ve çağdaşlığın en önem-
li unsurlarından biri olarak kabul edilir ve bu kuruluşlar yaşadıkları ülkenin toplumsal
ve ekonomik kalkınmasına doğrudan katkıda bulunarak, katılımcı demokrasinin oluş-
turulması ve sürdürülmesi açısından kimi zaman devlet ve hükümetten de fazla bir rol
üstlenerek o ülkelerin siyasetinde etkin ve belirleyici rol oynamaktadırlar. Yani Siyaset
üzerinde önemli bir demokratik baskı aracıdırlar.
Bu mekanizmaların doğru işlemesi için ise; Özgür, Kamu ile barışık bir huzur ortamına
ihtiyaç vardır. Tarih barış ve huzur ortamının olmadığı bir coğrafya da; ne mimari, ne
ekonomik, ne sosyal ve siyasal nede kültürel ve bilimsel bir çalışmaya tanıklık etme-
miştir.
İşte gündemde olan bu yasal değişiklikle bizler ve toplum arasına bir duvar örülmek
isteniyor. Yurttaşlar adaletten, sağlık hakkından ve yaşanabilir bir çevreden yoksun bı-
rakılmak isteniyor.
Avukatlar, Hekimler, Mali Müşavirler, Eczacılar, Mimar ve Mühendisler işsizlik, yok-
sulluk ile karşı karşıyayken; mesleğimizin onlarca sorunu varken, bu sorunlara sırtını
dönüp suni bir gündemle meslek örgütlerimizin yasasında değişiklik yapma girişimi,
hükümetin birçok politikasında gözlemlediğimiz haktan ve gerçeklikten kopuşun bir
başka versiyonudur.
Tüm meslektaşlarımıza ve yurttaşlarımıza sesleniyoruz; hedeflenen meslek örgütleri-
mizi etkisiz kılarak meslektaşlarımızın yanı sıra tüm toplumu da sahipsiz bırakmaktır.
Sorun kolektiftir, mücadele de kolektif olmalıdır.
Bu nedenle tüm meslektaşlarımızı, dostlarımızı ve elbette yurttaşlarımızı bu antidemok-
ratik sürece karşı ortak mücadeleye ve bizlere destek vermeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla
Diyarbakır Barosu
273

