Page 10 - 2020 Yılında Diyarbakır Barosu Başkanı, Yönetim Kurulu ve Baro Üyesi Avukatlara Yönelik Soruşturma ve Kovuşturmalara Dair Rapor
P. 10
DİYARBAKIR BAROSU DİYARBAKIR BAROSU
AVUKAT HAKLARI MERKEZİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ
alan meslektaşlarımızın isimlerinin ve iletişim bilgilerinin bulunduğu listedir. Bunun yanı
sıra bazı Meslektaşlarımız KHK ile kapatılan Mezopotamya Hukukçular Derneği’ne üye
olmaları ve bir meslektaşımız da kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla faaliyet
gösteren Rosa Kadın Derneği üye olmakla suçlanmıştır.
4) Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Nedeniyle
Meslektaşlarımız Hakkında Açılan Soruşturma ve Kovuşturmalar
2007 yılından bu yana Diyarbakır’da Faaliyet gösteren DTK’nın bazı faaliyetlerine
katıldığı iddiasıyla 2017-2020 yılları arasında birçok meslektaşımız göz alına alınmıştır.
En az 12 Meslektaşımız hakkında katıldıkları bazı DTK faaliyetleri nedeniyle TCK
314/2 maddesi kapsamında “örgüt üyesi” suçlamasıyla davalar açılmıştır. 1990-1994
arasında Baro Başkanlığı görevi yapan Av. Fethi Gümüş, 7 yıl 6 ay hapis, yine 2008-
2012 dönemleri arasında Baro Başkanlığı görevini yürüten Av. Mehmet Emin Aktar 10
ve Baromuz üyesi bir (1) meslektaşımız da 6 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.
Merkezimizin tespitlerine göre aynı suçlamayla ilgili beş (5) meslektaşımız hakkında
beraat kararı verilmiş, en az dört (4) Meslektaşımız hakkındaki davalar da halen
derdesttir.
DTK’nın çözüm sürecinde ve çözüm sürecinin doğasından kaynaklı devlet bürokrasinin
katılımı, bilgisi ve onayı ile yürüttüğü çeşitli alanlardaki faaliyetlerinin, çözüm sürecinin
sona ermesi ile birlikte kriminalize edilerek, muhataplarının soruşturma ve kovuşturmaya
uğraması ve nihai olarak cezalandırılması “kanunla öngörülme ilkesini” açık bir şekilde
11
ortadan kaldırmaktadır. AİHM Büyük Dairenin Demirtaş kararında öngörülebilirlik
ilkesi açısından yaptığı yorum son derece çarpıcıdır. Mahkeme; “Kanunla öngörülme”
ibaresinden kaynaklanan gerekliliklerden bir tanesi öngörülebilirliktir. Mahkeme’nin
görüşüne göre, bir norm kişilerin davranışlarını düzenleyebilmesine izin veren yeterli
kesinlikte formüle edilmemişse ve kişilerin –gerekli olduğu takdirde uygun tavsiyeler
eşliğinde- ilgili koşulları ve eylemlerinin yol açabileceği sonuçları makul bir seviyede
öngörmesine cevaz vermiyorsa 10. maddenin 2. fıkrası maksatlarınca “kanun”
olarak görülemez”. Büyük Daire devamla; Venedik Komisyonu’nun raporuna
atıfta bulunarak; “Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin uygulanmasında yerel
mahkemelerin, kişilerin silahlı örgüte üyeliğini değerlendirirken genellikle oldukça zayıf
deliller temelinde karar verme eğilimi gösterdiğini belirtmiştir. (…) Ceza Kanunu’nun
314. maddesindeki ciddi suçlara ilişkin olarak başvurucuya isnat edilen eylemler silsilesi
bu madde kapsamında oldukça geniş içeriklidir ve bu durum yerel mahkemelerin
yorumlamalarıyla da birleşince yerel mahkemelerin keyfi müdahalelerine karşı yeterli
güvenceleri sağlamamaktadır”. Büyük Daire aynı kararda DTK’yı “yasal bir örgüt olan
Demokratik Toplum Kongresi” şeklinde nitelendirmiş ve DTK çalışmalarına katılmanın
tutuklama için bile yeterli delil/gerekçe olamayacağına karar vermiştir.
5) Diyarbakır Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine Karşı
Açılan Soruşturma ve Kovuşturmalar
A) 2016-2018 Dönemi Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri
hakkında Açılan Davalar
I - 2016-2018 tarihleri arasında görev yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen
ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında baro faaliyetleri nedeniyle iki ayrı dava açılmıştır.
10 - https://www.gazeteduvar.com.tr/diyarbakir-barosu-eski-baskani-aktara-hapis-cezasi-haber-1510262
11- https://anayasagundemi.com/2020/12/28/iham-buyuk-dairesinin-selahattin-demirtas-no-2-kararinin-cevirisi-hdp-es-
baskaninin-dokunulmazligi-kaldirilarak-bariscil-aciklama-ve-eylemleri-sebebiyle-siyasi-amaclarla-tutuklanmasi-sozlesme/
6