Page 168 - CMK Görevlendirmeleri İçin Uygulamada Rehber El Kitabı
P. 168
CMK GÖREVLENDİRMELERİ İÇİN UYGULAMADA REHBER EL KİTABI
da bir mahkeme olduğu dikkate alındığında verilen tüm kararların
gerekçeli olması gerekmektedir. Bu gerekçenin yerel mahkeme ve
temyiz mercii için farklı şekilde anlaşılmaması gerektiğini düşün-
mekteyiz.
Temyiz mercilerinin kararlarının tamamen gerekçeli olması
zorunlu değildir. Temyiz merciinin, yargılamayı yapan mahke-
menin kararıyla aynı fikirde olması ve bunu ya aynı gerekçeyi
kullanarak ya da basit bir atıfla kararına yansıtması yeterlidir.
Burada önemli olan husus, temyiz merciinin bir şekilde temyiz-
de dile getirilmiş ana unsurları incelediğini, derece mahkemesi-
nin kararını inceleyerek onadığını ya da bozduğunu göstermesi-
dir (AYM, Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013; AİHM,
Garcia Ruiz /İspanya, B. No: 30544/96, 21/1/1996).
308. Mahkemenin verdiği hüküm, müvekkilinizin aleyhine
ise hüküm türüne göre vekilliğini veya müdafiliğinizi üstlendi-
ğiniz kişinin açık arzusuna aykırı olmamak üzere kanun yoluna
başvurdunuz mu?
CMK m. 260 uyarınca, hakim ve mahkeme kararlarına kar-
şı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu kanuna göre katılan
sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, red-
dedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gör-
müş bulunanlar için kanun yolları açıktır. CMK m. 261 uyarınca,
müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiğiniz kişilerin açık arzusuna
aykırı olmamak koşuluyla kanun yollarına başvuru yapabileceği-
nizi unutmayınız.
309. Kanun yoluna başvuracağınızı müvekkilinize bildirdiniz
mi?
Aydınlatma ve özen yükümlülüğü çerçevesinde yapacağı-
167