Page 611 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 611
meyen fikirlerden dolayı TCK 301, 216, 299 ve TMK 7/2 maddeleri kapsamında soruş-
turmalara ve kovuşturmalara son verecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Yasal sınırların dışına taşan “suç ve cezanın şahsiliği” ilkesini dikkate almayan idari
uygulamalar neticesinde kamu hizmetine girme hakkını tümden ortadan kaldıran “gü-
venlik soruşturmaları” uygulaması toplumsal bir yarılmaya yol açmaktadır. Hakkında
kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayan, hatta soruşturma ve iddia bulunmayan
binlerce kişi istihbari bilgiler gerekçe gösterilerek kamu hizmetine alınmamaktadır. Bu
hukuksuz uygulamadan vazgeçilmeli ve bu ayrımcılığa tabi tutulan kişilerin mağduri-
yetleri derhal giderilmelidir.
Türkiye’nin ceza infaz yasası terör suçları ve diğer adli suçlar arasında ikili bir infaz
sistemi öngörmektedir. Bu eşitsizlik derhal giderilmelidir. Hasta mahpusların durumu
titizlikle incelenmeli, sağlık durumu ceza infazına elverişli olmayan mahpuslar mutlak
suretle serbest bırakılmalıdır.
Fetö PDY terör örgütüne mensup hakim, savcılar ve kolluk görevlileri eliyle yürütülen
hukuk dışı karanlık soruşturma ve kovuşturmaya tanıklık ettik. Ardı sıra darbe sonrası
oluşan hukuk sistemi de maalesef demokratik standartların çok altında kalmış tarafsız-
lığı ve bağımsızlığını koruyamamıştır. Türkiye’nin son on yılı yargı pratiği açısından
içler acısıdır. Türkiye yargısı; güvenilirliğini tümüyle yitirmiş, bu dönemdeki yargı ka-
rarlarının hukukiliği ve meşruiyeti deson derece tartışmalı hale gelmiştir. Yargıya karşı
yeniden güven tesis edilmesi için öncelikle yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konu-
sunda gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca bu dönemde yargı eliyle yaratılan
mağduriyetlerin palyatif yöntemlerle çözülemeyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle dev-
lete karşı suçlar açısından af düzenlemesi kesinlikle elzem hale gelmiştir. Af, toplumsal
barışı sağlama açısından da önemli bir mihenk taşı olacaktır.
İfade özgürlüğü kapsamında kalan fikirleri nedeniyle hakkında yürütülen so-
ruşturma ve kovuşturmalar nedeniyle tutuklu olan; gazeteciler, STK temsilcileri, akade-
misyenler, siyasetçiler ve diğer tüm mağdurlar derhal serbest bırakılmalı ve haklarında
derdest olan soruşturma ve davalar derhal düşürülmelidir.
Tüm bu yol temizliği faaliyetlerinin demokratik ve eşitlikli yeni bir anayasa ile taçlan-
dırılması Türkiye halkları ve demokrasisi açısından aciliyet arz etmektedir. Biz aşağıda
imzası bulunan bölge baroları olarak yeni anayasa ça-
lışmalarına katkı sunmaya hazır olduğumuzu da ka-
muoyuna sunmaktan memnuniyet duyarız.
Saygılarımızla,
Adıyaman Barosu, Ağrı Barosu, Batman Baro-
su, Bingöl Barosu, Bitlis Barosu, Dersim Barosu,
Diyarbakır Barosu, Hakkari Barosu, Mardin
Barosu, Muş Barosu, Siirt Barosu, Şırnak Barosu,
Urfa Barosu, Van Barosu
610

