Page 517 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 517

Soruşturma devam ediyor, ancak daha önce arkadaşlarımızın duyurduğu üzere bu ko-
          nuya  ilişkin  Londra’daki  bir  üniversiteden  yapılan  bir  incelemenin  sonuçlarını  öyle
          umuyoruz ki bir ay içerisinde sizlerle paylaşacağız. Bu konuda bazı gelişmeler ola-
          cak. Geçen hafta şunu söylemiştik, bundan sonra burada Sayın Tahir Elçi adına İnsan
          Hakları Kürsüsü kurup ve her hafta bir hak ihlaline ilişkin görüşlerimizi burada dile
          getireceğiz. Sesimizi yükseltmek için burada olacağız. Bu haftadan itibaren başlıyoruz.
          Sevgili arkadaşlar, 15 Ekim 2018 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından uzaklaştırılan
          259 muhtar bağlı bulundukları kaymakamlıklara ve karakollara çağrılarak mühürlerine
          el konulmuştur. Maalesef görevden alınan bu muhtarların hiç birine  bu konuda bir ge-
          rekçe sunulmuş değil. Sadece İçişleri Bakanlığı’nın kararında şöyle bir tespit var. Adli
          ve idari işlemlerin tekemmülü, hali hazırda yürüttükleri işlemlerinin ehemmiyeti gere-
          ğince açığa alınmışlardır, diye bir tespite yer verilmiş durumda. Bu karara dayanak ola-
          rak da 442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 4541 Sayılı Kanun  gösteriliyor. Biz bu kanunları
          inceledik, idareye böyle bir yetki böyle bir hak tanınmıyor. Bundan dolayı söylüyorum
          arkadaşlar, normal koşullarda izlenmesi gereken prosedür şudur; eğer bir muhtar ya da
          bir kamu görevlisi hakkında bir soruşturma ve kovuşturma varsa elbette bu soruşturma
          ve kovuşturmanın selameti için muhtar ya da başka kamu görevlisi açığa alınabilir. Bu
          idari bir prosedürdür, buna itirazımız yoktur. Ancak görünen o ki Türkiye’de bu yöntem
          tersine işliyor. Önce muhtarlar açığa alınıyor, sonra da haklarında soruşturma açıyorlar.
          Diyarbakır Barosu olarak görevden alınan bir kaç muhtarla  görüştük. Bize görevden
          alınmalarıyla ilgili şunu söylediler :Bu güne kadar hakkımızda herhangi bir soruşturma
          ya da kovuşturma yok. Dolayısıyla hukuksuzluk burada bir kez daha ayan beyan ortaya
          çıkmış durumda. Mevcut iktidarın şu retoriğini herkes biliyor “ Sandıkla gelen sandıkla
          gider, seçimle gelen seçimle gider.” Diyarbakır Barosu olarak mevcut iktidardan bek-
          lentimiz bu: Lütfen bu söyleminizin, bu sloganınızın arkasında durun. Elbette bunu bu-
          rada bir kez daha yeniliyorum. Suça bulaşmış, hakkında dava, kovuşturma varsa orantılı
          olmak koşuluyla bu karara bir itirazımız yok. Ama hakkında soruşturma, kovuşturma

                                              516
   512   513   514   515   516   517   518   519   520   521   522