Page 466 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 466
hir Belediyesinin Eş başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılarak,
yerlerine üç ilin valisi kayyım olarak atanmıştır.
Bu karara dayanak olarak, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanu-
nu’nun 674 sayılı OHAL KHK’sı ile değiştirilen 45. maddesi ile 47. maddesi gösteril-
miştir. Belediye Kanununun 45.maddesine göre ‘’ Belediye başkanlığının herhangi bir
nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde top-
lanması sağlanır. Meclis, birinci başkan vekilinin, onun bulunmaması durumunda ikinci
başkan vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en yaşlı üyenin başkanlığında top-
lanarak’’ belediye başkanını yada vekilini seçer denmektedir. Yani maddenin amir hük-
mü gereği; seçimle görevlendirilen Belediye Başkanının somut gerekçelerle görevden
uzaklaştırılması halinde yerine yine seçilmişler arasından bir başkan vekili seçmek ge-
rekirken, İçişleri Bakanlığınca atama usulüyle soyut iddialarla kayyım atanması seçmen
iradesine yapılan siyasi bir darbenin açık izahıdır. Keza 01.04.2019 tarihinde Diyar-
bakır Valilisi tarafından, İçişleri Bakanlığına hitaben yazılan talep yazısında, seçilmiş
başkanın seçim yeterliliğine sahip iken, seçim sonrası henüz görevi sebebiyle oluşan bir
suç vasfı oluşmadan, olası suç iddiaları ile seçimin ertesi günü görevden alınmasının
talep edilmesi ve seçim sonrası 4,5 ay gibi kısa bir süre sonra kayyım atanması bir bütün
olarak değerlendirildiğinde; bu kararın seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde
etme mantığının bir tezahürü olarak vücut bulduğunu, hukuk ve demokratik değerlerle
bağdaşır bir yanı bulunmadığını ifade etmek isteriz.
Görevden uzaklaştırma ve kayyım kararının ardından, aynı gece eşzamanlı olarak, be-
lediye hizmet binalarına, belediye ve HDP yöneticilerinin evlerine kapılar kırılarak bas-
kınlar düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığının açıklamasına göre, 29 ilde gerçekleşen polis
operasyonlarında 418 kişinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Kayyım kararı sonrasında
ülkenin dört bir tarafından ve ilimizde bu kararı protesto etmek amaçlı barışçıl basın
açıklamaları yapmak üzere toplantı ve gösteriler yapılmış ve halen devam etmektedir.
Seçmenlerin-yurttaşların bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla dü-
zenlemek istedikleri basın açıklamalarına, kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmemiş,
tazyikli su, cop ve biber gazı ile sert müdahaleler de bulunulmuştur. Kolluğun orantısız
güç kullanımı neticesinde Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal
gösteri hakkı ve ifade hürriyeti ihlal edilerek, çok sayıda vatandaş gözaltına alınmış-
tır. Sadece Diyarbakır’da son 5 gün içinde aralarında belediye yöneticilerinin, meclis
üyelerinin, sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 120 kişinin gözaltına alındığı, 70
kişi hakkında yakalama kararının bulunduğu bilgisi edinilmiştir. Gözaltında bulunan
120 kişiden, 47 kişinin ifade işlemlerinin tamamlandıktan sonra dün itibariyle 1 kişinin
tutuklandığı, 47 kişiden bir kısmının adli kontrol hükümleri ile geri kalanların ise ifa-
desi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, 73 kişi hakkında ise dün akşam saatlerinde ek
gözaltı kararı verilmiş olup, bugün itibariyle ifade işlemlerine henüz başlanmamıştır.
İçişleri Bakanlığı tarafından alınmış bu karar, halkın seçme ve seçilme hakkının doğ-
rudan yok sayılmasıdır. Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere bakıldığında;
karar hukuki dayanaktan yoksun, soyut iddialardan ibaret olup; toplumsal adalet ve
vicdanı derinden yaralayıcıdır.
465

