Page 208 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 208
sonuçlar detaylı bir şekilde raporumuzda yer almaktadır.
Değerli Basın Emekçileri;
Şüpheli/mağdur şahıslar gözaltı süreleri uzatılmak için adliyeye çıkarılmış, avukatla-
rına haber verilmemiş, beyanları hâkim yerine mahkeme kâtipleri tarafından alınmış-
tır. Yasaya göre gözaltı sürelerinin uzatılması sırasında şüphelilerin bizzat Sulh Ceza
Mahkemesine çıkarılması ve mahkemece gözaltı süresinin uzatılması gerekmektedir.
Ancak iddiaya göre sulh ceza mahkemelerine tanınan yetki son derece formel bir şe-
kilde kullanılmaktadır. Hâkimler şüphelileri ve müdafileri dinlemekten kaçınmakta, bu
yasal sorumluluk kalem personeli tarafından yerine getirilmektedir. Ayrıca işkence gö-
ren mağdurların avukatlarının vermiş olduğu suç duyurusu dilekçesi müracaat savcılığı
tarafından vekâletname eksik olduğu için ilk önce kabul edilmemiş, savcı ile yapılan
görüşme sonucunda dilekçe kabul edilmiştir.
Adli mercilerin toleranslı ve keyfi tavırları, işkence ve kötü muamele suçlarına davetiye
çıkarmakta, failleri cesaretlendirmekte, mağdurları ise hak arama konusunda korkma-
sına sebep olmaktadır. Bunun sonucu olarak mağdurların büyük çoğunluğu işkencenin
adli mercilere taşınmasını istemeyerek şikâyetçi olmaktan kaçınmaktadırlar.
Nitekim işkence ve kötü muamele iddialarının olduğu birçok vakada, kolluk görevlileri,
işkence mağdurlarının yakalama sırasında kendilerine direndiği için güç kullanılmak
zorunda kalındığını iddia etmekte ve tutanaklar da bu şekilde düzenlenmektedir. İşken-
ceye maruz kalan mağdurların şikâyeti üzerine hemen mağdurlar aleyhine “kamu gö-
revlisine direnmek” iddiasıyla soruşturma ve kovuşturma başlatılmaktadır. Bu uygula-
ma işkence suçunun ortaya çıkarılması, soruşturulması ve kovuşturulması önünde temel
bir engel olarak durmaktadır. Yasaya göre arama sırasında ihtiyar heyeti veya komşular-
dan iki kişinin hazır edilmesi yönündeki emredici kuralın, çoğunlukla hileli bir şekilde
uygulandığı gözlenmektedir. Uygulamada çoğunlukla arama ve yakalama faaliyetleri
207

